Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DAO : English Turkish

"Data Access Objects (Veritabanına Erişim Nesneleri)", Microsoft'un veritabanlarına erişimi gerektiren uygulamalarında kullanılan bir program arayüzü

DAP : English Turkish

"Democratic Arab Party (Demokrat Arap Partisi)", siyasi bir parti

DAP : English Turkish

v. hafifçe daldırmak, yemi hafifçe daldırarak balık tutmak, zıplamak (top)

DAPHNE : English Turkish

n. defne, defne ağacı

DAPHNIA : English Turkish

n. su piresi, bazı çeşitlerinin çoğunlukla akvaryum balıkları için yem olarak kullanıldığı Daphnia cinsi su piresi türü

DAPHNIS : English Turkish

n. Hermes'in oğlu (Yunan Mitolojisi)

DAPHNIS AND CHLOE : English Turkish

Daphnis ve Chloe, Yunan pastoral romantizminde iki âşık

DAPPER : English Turkish

adj. şık, iki dirhem bir çekirdek, düzgün giyimli, çevik, atak

DAPPER DAN : English Turkish

n. dapper Dan, (İngiliz Argosu) iyi giyimli erkek

DAPPERLY : English Turkish

adv. şık bir şekilde, yakışıklıca, hoşça

DAPPERNESS : English Turkish

n. zarafet, yakışıklılık, güzellik, çekicilik

DAPPLE : English Turkish

v. beneklemek; puanlamak

DAPPLE GREY : English Turkish

alaca kır renkli

DAPPLE GREY HORSE : English Turkish

n. alaca kır at

DAPPLED : English Turkish

adj. benekli, puanlı; lekeli; alacalı

DAPSONE : English Turkish

n. dapson, cüzzam ve bazı cilt hastalıkları türlerini tedavi etmek için kullanılan antibiyotik

DAR : English Turkish

"Daughters of the American Revolution (Amerikan Devriminin Kızları)", Sömürgeciler soyunun Devrim Savaşı'na katılmış olan kadın üyeleri teşkilatı (eğitim, gönüllü hizmet, tarihin korunması ve burslar sağlanması konularında çalışır)

DAR ES SALAAM : English Turkish

n. Darüsselam, Tanzanya'nın başkenti

DAR ES SLAM : English Turkish

n. Darüsselam, Tanzanya'nın fiilî başkenti

DARBIES : English Turkish

n. kelepçe

DARBY : English Turkish

n. büyük mala, beton veya sıva düzleştirmek için kullanılan büyük mala

DARBY AND JOAN : English Turkish

n. birbirine bağlı yaşlı çift, uyumlu yaşlı çift

DARBY AND JOAN CLUB : English Turkish

n. yaşlılar derneği

DARDANELLES : English Turkish

n. Çanakkale Boğazı, Avrupa ile Türkiye'nin Asya bölümünün arasında bulunan boğaz (Ege Denizi'ni Marmara Denizi ile bağlar)

DARDIC : English Turkish

n. Dardik, Keşmir ve Pakistan ile doğu Afganistan'da konuşulan Hindu dilleri grubundan herhangi biri