English To Turkish
DARK HAIRED : English Turkish
adj. koyu saçlı, koyu renkte saçı olan
DARK HORSE : English Turkish
eklemediği halde aday gösterilen adam
DARK LANTERN : English Turkish
n. hırsız feneri, fener (hırsız)
DARK MATTER : English Turkish
n. karanlık madde, (Astronomi) uzayda var olduğu varsayılan ışımayan madde
DARK OF THE MOON : English Turkish
mehtapsız gece
DARK PLACE : English Turkish
karanlık yer, loş yer, aydınlatılmamış yer
DARK PROPHET : English Turkish
Kıyamet Peygamber, felaket tellalı, felaket habercisi, kıyamet habercisi
DARK RED : English Turkish
koyu kırmızı, siyahımsı tonu olan kırmızı, vişne çürüğü reni, kiremit rengi
DARK ROOM : English Turkish
karanlık oda, fotoğraf banyo etmek için kullanılan özel karanlık oda
DARK SIDE : English Turkish
karanlık taraf, karanlık ve şeytan güçlerine ait olan taraf; kötülük arzusu, günahkârlık, fesat, çirkinlik
DARK SIDE OF THE MOON : English Turkish
ayın karanlıkta kalan yüzü, ayın güneş ışığı tarafından saklanmış olan kısmı
DARK SKINNED : English Turkish
adj. esmer, koyu tenli, kara derili
DARK SKY : English Turkish
karanlık hava, aydınlık olmayan gökyüzü
DARK WINDOW : English Turkish
karanlık pencere, içinden ışık yansımayan pencere
DARK-SKINNED : English Turkish
esmer, koyu tenli olan, yağız, zenci
DARKEN : English Turkish
v. karartmak, kararmak, koyulaştırmak, koyulaşmak; bulandırmak; karıştırmak
DARKEN SOMEONE'S DOOR : English Turkish
v. kapısını çalmak, ziyaret etmek
DARKENED : English Turkish
adj. kararmış, karartılmış; gizlenmiş; ışık olmadığı için kararmış veya karartılmış; zamanla siyah renge dönüşmüş; cahil bırakılmış veya haberdar edilmemiş
DARKENER : English Turkish
n. karartan kime veya şey, koyulaştıran kimse veya şey
DARKENING : English Turkish
n. karartma
DARKEY : English Turkish
n. zenci, siyah insan (küçültücü)
DARKHAIRED : English Turkish
adj. koyu saçlı, koyu renkte saçı olan
DARKIE : English Turkish
n. zenci, siyah kimse için kullanılan hakaret edici küçümseme
DARKISH : English Turkish
adj. koyu, siyahımsı, alaca karanlık, mat
DARKLE : English Turkish
v. karanlık olmak, kararmak veya kasvetli olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani