Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DARKLING : English Turkish

adj. karanlık, karanlıkta olan

DARKLY : English Turkish

adv. belirsizce, esrarengiz biçimde, gizemli bir şekilde, karanlıkta kalacak şekilde

DARKNESS : English Turkish

n. karanlık; bilinmezlik, esrarengizlik, gizlilik; koyuluk; körlük; loşluk, kötülük; cehalet, bilgisizlik

DARKNET : English Turkish

n. darknet, insanların İnternet üzerinden yasadışı bir şekilde telifli dijital dosyalar paylaşmalarına izin veren ve çok az suçluyu orya çıkaran eşler arası ağlar toplamı; İnternet’te kullanıcıların sohbet edip veri paylaşabildikleri şifreli yayımcısı bilinmeyen program

DARKROOM : English Turkish

n. karanlık oda

DARKS : English Turkish

n. koyu renkler

DARKSLIDE : English Turkish

n. kaset [fot.]

DARKSOME : English Turkish

adj. belirsiz, karanlık, kasvetli; loş; bilinmeyen

DARKY : English Turkish

n. zenci

DARLING : English Turkish

n. sevgili, can, sevgilim, nonoş (Argo)

DARLING : English Turkish

adj. sevgili, sevilen, sevimli, çekici

DARLING : English Turkish

interj. cicim, sevgilim, canım

DARLING OF FORTUNE : English Turkish

şanslı adam

DARMSTADT : English Turkish

n. orta Almanya'da bir şehir

DARN : English Turkish

n. yama (örgü)

DARN : English Turkish

v. lanetlemek, belâ okumak; örerek onarmak

DARNED : English Turkish

adj. belâ, lanet olası, allah'ın belâsı

DARNEL : English Turkish

n. karaçayır, bir çeşit ot

DARNER : English Turkish

n. örgücü, örgü ile onaran kimse; örgü iğnesi

DARNING : English Turkish

n. örme, örülmesi gereken şey

DARNING EGG : English Turkish

adj. örgü yumurtası

DARNING NEEDLE : English Turkish

n. örgü iğnesi

DARNING YARN : English Turkish

adj. örme ipliği

DARREIN : English Turkish

adj. sonuncu, en son

DARROW : English Turkish

n. bir soyadı; Clarence Darrow (
1938), ABD'li bir avukat ve yurttaş özgürlükleri savunucusu, ünlü "Scopes Monkey (Maymun Davası)" ve William D. Haywood davasının savunma avukatı