English To Turkish
DEARIE : English Turkish
n. sevgili, en sevilen, biricik
DEARLING : English Turkish
interj. sevgilim, canım
DEARLY : English Turkish
adv. samimiyetle, içtenlikle; pahalıya
DEARLY BELOVED : English Turkish
sevgili misafirler, şerefli misafirler, bayanlar ve baylar (bir grup insana hitap ederken kullanılır)
DEARNESS : English Turkish
n. pahalılık, değer; sevgi
DEARTERIALISATION : English Turkish
n. deateriyalizasyon, bir bölümün arteriyel ihtiyacını keserek veya kapatarak iskemiye neden olma; arteriyel kanının niteliklerini venöz kana dönüştürme, arteryel kanın venöz kana deoksijenasyonu (ayrıca dearterialization)
DEARTERIALIZATION : English Turkish
n. deateriyalizasyon, bir bölümün arteriyel ihtiyacını keserek veya kapatarak iskemiye neden olma; arteriyel kanının niteliklerini venöz kana dönüştürme, arteryel kanın venöz kana deoksijenasyonu (ayrıca dearterialisation)
DEARTH : English Turkish
n. yokluk, kıtlık, eksiklik; açlık
DEARTICULATE : English Turkish
v. ek yerinden ayırmak, eklem yerinden ayırmak
DEARY : English Turkish
n. sevgili, en sevilen, biricik
DEASIL : English Turkish
adj. saat yönünde olan, saat yönüne doğru dönen, sağa dönen, saat yönünde dönen
DEATH : English Turkish
n. ölüm, ölme, ecel, yıkım, tükeniş
DEATH AGONY : English Turkish
can çekişme
DEATH AND LIFE ARE IN THE POWER OF THE TONGUE : English Turkish
tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır, kelimelerin çok büyük etkisi olabilir
DEATH AS A RESULT OF TORTURE : English Turkish
işkence sonucu olan ölüm, ölüm şiddetli fiziksel veya ruhsal acı sonucu ile geldi
DEATH BED : English Turkish
n. ölüm yatağı, ölüm döşeği, bir kimsenin üzerinde öldüğü yatak; ölümden önce son birkaç saat
DEATH BELL : English Turkish
n. cenaze çanı, ölüm haberi; ölümü duyurmak için çalınan çan; kulaklarda çınlama
DEATH BENEFIT : English Turkish
n. ölüm yardımı
DEATH BLOW : English Turkish
ağır darbe, öldürücü darbe
DEATH BY HANGING : English Turkish
n. asarak öldürme, asarak idam etme; boynundan asarak idam etme (darağacından, idam sehpasından, vs.)
DEATH BY STONING : English Turkish
taşlayarak öldürme, taş atarak infazı gerçekleşen veya öldürülen
DEATH CAMP : English Turkish
ölüm kampı, insanların sistematik olarak yok edilmeleri için özel olarak tasarlanmış olan II. Dünya Savaşı Nazi toplama kampı
DEATH CELL : English Turkish
ölüm hücresi
DEATH CERTIFICATE : English Turkish
defin ruhsatı, ölüm belgesi
DEATH CHAMBER : English Turkish
ölüm odası, inşaların infaz edildikleri oda
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani