Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BAD MEDICINE : English Turkish

kötü ilaç, kötü haber taşıyan, kötü haber getiren

BAD MINDED : English Turkish

adj. kötü düşünceli, art niyetli, kötü kalpli, hain, kötücül

BAD MIXER : English Turkish

iletişim kurmada başarısız kimse, diğer insanlarla iyi geçinmeyen kimse

BAD MOOD : English Turkish

kötü ruh hali, kötü durumu, zayıf ruh hali

BAD MOUTH : English Turkish

v. kötülemek, çamur atmak, bok atmak, bir kimse hakkında yüz kızartıcı ve yalan şeyler söylemek; aşağılamak ve eleştirmek

BAD MUSIC : English Turkish

kötü müzik, dinlemesi hoşnutluk vermeyen müzik

BAD NAME : English Turkish

kötü şöhret

BAD NEWS : English Turkish

kötü haber

BAD NEWS TRAVELS FAST : English Turkish

kötü haber çabuk yayılır, kara haber tez duyulur, insanların hevesliliği sayesinde olumsuz bilgi kulaktan kulağa çabucak yayılır

BAD OFF : English Turkish

adj. eli darda, beş parasız

BAD OMEN : English Turkish

kötü alamet, kötü kehanet, kötü işaret, uğursuz işaret, cesaret kırıcı önsezi

BAD OPERATION : English Turkish

kötü operasyon, hatalı operasyon

BAD PAY LIST : English Turkish

finansal yükümlülüklerini yerine getirmemiş olanların listesi

BAD PENNY : English Turkish

değersiz bozuk para; beş para etmez

BAD PERFORMER : English Turkish

kötü oyuncu, kötü performans gösteren, kötü oyuncu veya şarkıcı, beceriksiz icracı

BAD PERSON : English Turkish

n. kötü kimse, kötü insanoğlu, iyi olmayan kimse; kriminal kimse, suça yatkın kimse; aldatıcı, düzenbaz, hilekâr; günahkâr, günah işleyen kimse

BAD POINT : English Turkish

n. kötü puan

BAD PRESS : English Turkish

kötü basın, basında çıkan negatif yorumlar, eleştiri; gazete veya dergilerde yer alan eleştirel yazılar

BAD PUBLICITY : English Turkish

kötü tanıtım, kötü propaganda, zararlı olan tanıtım, saygınlığa zarar veren tanıtım

BAD QUARTER OF AN HOUR : English Turkish

ir saatin kötü çeyreği, rahatsızlık veren anlar

BAD RECORD : English Turkish

kötü kayıt, kötü sabıka, kriminal geçmiş, sabıka geçmişi, polisteki sabıka kaydı geçmişi

BAD REPUTATION : English Turkish

kötü nam, kötü saygınlık, kötü san, olumsuz nedenlere sahip olunan ün

BAD SECTOR : English Turkish

ozuk sektör, bozuk kesim, bir disk veya disket üzerinde bulunan ve bazı nedenlerle hasar görmüş ve de kayıt ya da kurtarmanın mümkün olmadığı depolama aygıtı

BAD SHOT : English Turkish

kötü atış, yanlış tahmin, tutturamama, hatalı öngörü

BAD SPELLER : English Turkish

kötü heceleyici, yanlış yazımcı, kelimeleri çok sıklıkla hatalı yazan kimse