English To Turkish
BADGERED : English Turkish
adj. canı sıkılmış, rahatsız edilmiş, sıkıntı verilmiş, eziyet edilmiş; yılmış, yıldırılmış, yorgun; taciz edilmiş, tacize uğramış
BADGERINGLY : English Turkish
adv. canını sıkarak, rahatsızlık vererek, sıkıntı vererek, eziyet ederek; yıldırarak, yorarak; taciz ederek, tacize uğratarak
BADINAGE : English Turkish
n. şaka, takılma (Argo)
BADLANDS : English Turkish
n. çorak arazi, verimsiz topraklar
BADLANDS : English Turkish
n. çorak arazi, verimsiz topraklar, kuru ve verimsiz alan, aşınmış verimsiz bayır ve kayalıklar
BADLOAD : English Turkish
n. (Argo) ayyaş, içkili, sarhoş, alkolik
BADLY : English Turkish
adv. fena, kötü, fena halde, berbat, berbat bir şekilde, çok, ağır
BADLY DISCIPLINED : English Turkish
adj. disiplinsiz
BADLY NEEDED : English Turkish
adj. çok gerekli
BADLY OFF : English Turkish
eli darda, beş parasız
BADLY TORN : English Turkish
yırtılmış, parçalanmış, ayrılmış, yıpranmış, aşınmış
BADLY WOUNDED : English Turkish
ağır yaralı
BADMAN : English Turkish
n. kötü adam, eşkıya, haydut, hırsız, harami
BADMASH : English Turkish
n. değersiz kimse, ciğeri beş para etmez kimse; kabadayı, külhanbeyi, gangster, holigan
BADMINTON : English Turkish
n. badminton, tüylü toplarla oynanan tenis
BADMOUTH : English Turkish
v. şiddetle eleştirmek, yerden yere vurmak (Argo), sövüp saymak
BADMOUTHING : English Turkish
n. birini karalama, biri hakkında kötü yönde konuşma, birine çamur atma, ağır eleştirme, birini yerden yere vurma
BADNESS : English Turkish
n. kötülük, elverişsizlik
BAECK : English Turkish
n. Leo Baeck (
1956), Theresienstadt toplama kampında tutukluyken vaaz vermiş Alman Musevi bir teolog ve ruhani lider
BAEDEKER : English Turkish
n. kılavuz, yolculuk rehberi
BAEZ : English Turkish
n. bir soyadı; Joan Baez (1941 doğumlu), Amerikalı folk şarkıcısı
BAFFIN : English Turkish
n. bir soyadı; William Baffin (
1622), Kuzey Amerika'nın Arktik bölgesinin gezmiş olan İngiliz araştırmacı; doğu Nunavut'ta (Kanada) bir idari bölge
BAFFIN ISLAND : English Turkish
n. Baffin Adası, Arktik Okyanusu'nda Kanada anakarası ile Grönland arasında bulunan bir Kanada adası
BAFFLE : English Turkish
v. şaşırtmak, şaşkına çevirmek, önlemek, engel olmak, bozmak, boşa çıkarmak, zor gelmek
BAFFLE BOARD : English Turkish
n. akış panosu, sıvı veya enerji akşını düzenleyen tabela
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani