Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BAGGAGE : English Turkish

n. bagaj, valiz, yol eşyası, ordu yükü; sevimsiz yaşlı kadın, moruk (Argo), şımarık kadın, civelek kız, haspa (Argo)

BAGGAGE ALLOWANCE : English Turkish

n. bagaj haddi

BAGGAGE CAR : English Turkish

eşya vagonu, furgon

BAGGAGE CAROUSEL : English Turkish

agaj atlı karıncası, bagaj teslim alanında bulunan ve çanta ve bagaj taşıyan hareketli bant

BAGGAGE CHECK : English Turkish

agaj belgesi, eşya makbuzu

BAGGAGE CLAIM : English Turkish

agaj teslim yeri

BAGGAGE HOLD : English Turkish

n. bagaj yeri

BAGGAGE RACK : English Turkish

agaj rafı, bagaj yeri, üzerine çanta ve bagaj yerleştirmek için kullanılan metal çubuklardan oluşan raf (araba üzerinde vs)

BAGGED : English Turkish

adj. çantalanmış, çantaya konulmuş, torbalanmış, torbaya konulmuş; kabartılmış veya şişirilmiş

BAGGER : English Turkish

n. paketçi, bir şeyleri paketlere veya torbalara koyan kimse; çim biçme makinesinin kırpıntılarını yakalayan torba

BAGGIE : English Turkish

n. küçük herhangi bir çanta

BAGGIES : English Turkish

n. bol giyecekler, çok büyük ve sarkık giyecekler; belinde büzme ipi olan bol yüzme şortu (genellikle sörfçüler tarafından giyilir); belde toplanan ve bileklere indikçe incelen bol pantolon

BAGGILY : English Turkish

adv. gevşek bir şekilde, sarkık bir şekilde, bol bir şekilde (pantolon vs)

BAGGINESS : English Turkish

n. gevşeklik, sarkıklık, bol olma (pantolonda vs)

BAGGING : English Turkish

n. çuval bezi

BAGGING : English Turkish

adj. kabarık, şişkin, sarkık, torba gibi

BAGGRAVATION : English Turkish

n. bir havalimanında bagaj teslim alma alanında diğer yolcuların bagajı gelip kendisininki gelmeyen kimsenin içinde bulunduğu rahatsızlık ve fenalık hissi (bag {çanta} ve aggravation {fenalık} kelimelerinin birleşimi)

BAGGY : English Turkish

adj. sarkık, torba gibi, bol

BAGGY BERMUDAS : English Turkish

gevşek bermuda, sarkık bermuda, sarkık şort, bol şort

BAGGY TROUSERS : English Turkish

gevşek pantolon, sarkık pantolon, bol pantolon

BAGHDAD : English Turkish

n. Bağdat, Irak'ın başkenti

BAGHDAD BETTY : English Turkish

1991 yılındaki Basra Körfezi Savaşı sırasında Irak'ın düşman askerlerin moralini bozmak için onlara propaganda mesajları taşımada kullandığı kadının adı

BAGHOUSE : English Turkish

n. filtre ünitesi, büyük bir kumaştan geçerken egzoz gazından moleküllerin ayrıldığı gereç; gaz akımını filtreleyen çanta

BAGLIKE : English Turkish

adj. çuvalımsı, çuval gibi, çuvala benzeyen, çuval benzeri

BAGMAN : English Turkish

n. satıcı