English To Turkish
BALLBOY : English Turkish
n. top toplayıcı erkek, erkek malzemeci, tenis veya beyzbol oyununda dışarı çıkan topları toplayıp tekrar getiren erkek çocuk
BALLBREAKER : English Turkish
n. talepkâr kimse, talepte bulunan kimse, başkalarını hoşa gitmeyen görevleri yerine getirmeye zorlayan kimse; çok zor görev, son derece zor iş
BALLCOCK : English Turkish
n. şamandıra, su kapama vanası, yükselmesi ve alçalmasıyla vanayı açıp kapatan hareketli bir toptan oluşan otomatik vana
BALLED UP : English Turkish
karışmış, karmakarışık olmuş; bir topa sarılmış; kafası karışmış, şaşırmış
BALLER : English Turkish
n. topçu, (Argo) çok parası olan kimse; basketbol veya futbolu çok iyi oynayan kimse
BALLERINA : English Turkish
n. balerin
BALLET : English Turkish
n. bale
BALLET DANCER : English Turkish
alerin, balet
BALLET DANCING : English Turkish
ale dansı, bale, bir hikâyeyi anlatmak için pantomim ve gelenekselleştirilmiş figürler kullanılarak yapılan klasik dans tarzı
BALLET FLATS : English Turkish
n. yuvarlak başparmak yuvaları ve ince tabanlarıyla yüzeyini süsleyen küçük ilmekleri olan topuksuz bale ayakkabısı
BALLET TEACHER : English Turkish
ale öğretmeni, bale eğitmeni, bale öğreten öğretmen
BALLETIC : English Turkish
adj. bale ile ilgili, baleye özgü; baleye benzeyen, bale gibi
BALLETOMANE : English Turkish
n. balesever, bale meraklısı
BALLFLOWER : English Turkish
n. (Mimarlık) 3 veya 4 taç yaprağı olan çiçeği anlatan süsleme
BALLGIRL : English Turkish
n. top toplayıcı kız çocuk, kız malzemeci, tenis veya beyzbol oyununda dışarı çıkan topları toplayıp tekrar getiren kız çocuk
BALLIOL : English Turkish
n. bir Oxford Üniversitesi koleji (13'üncü yüzyılın ortalarından önce kurulmuştur)
BALLISM : English Turkish
n. Parkinson hastalığı (titreme ve spazm özelliği olan ilerleyici bir merkezî sinir sistemi hastalığı)
BALLISMUS : English Turkish
n. Parkinson hastalığı (titreme ve spazm özelliği olan ilerleyici bir merkezî sinir sistemi hastalığı)
BALLISTA : English Turkish
n. mancınık
BALLISTIC : English Turkish
adj. balistik, mermi ile ilgili
BALLISTIC INDEX : English Turkish
alistik dizin, mesafe tayininde kullanılan coğrafi yer noktası
BALLISTIC LABORATORY : English Turkish
alistik laboratuvar, füze ve top atışlarıyla ilgili çalışmalar yapılan laboratuvar
BALLISTIC MACHINES : English Turkish
alistik makine, mermi atmak için kullanılan makine
BALLISTIC MISSILE : English Turkish
alistik füze, roket, ağrılık kuvvetiyle hareket eden füze
BALLISTIC MISSILE EARLY WARNING SYSTEM : English Turkish
n. Balistik Füze Erken Uyarı Sistemi; balistik füze saldırısını erken bir aşamada saptayan sistem, BMEWS
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani