Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
ACTIONS STRENGTH : English Turkish military

FİİLİ KUVVE:Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca yapılan işlemler (emir ve yönetmelikler, personel tahsis belgeleri vesaire) ile tespit edilen ve belirli birliklerdeki (teşkilat ve malzeme kadrosu) personel sayısı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı prensip ve eğilimlerine istinat eden daimi kadro dışı personele ait kuruluş dışı birlik kadrolarını ihtiva eden kuvveler. Bu kuvveler, teşkil ve personelin yürürlükteki fiili kuvvesini gösterir ve teşkilat ve konuş şeması (troop program) ile birlik personel listesinde (troop list) tespit edilen işler için gerekli esasları içine alır

ACTIVATE : English Turkish military

FAAL HALE GETİRMEK, HİZMETE HAZIRLAMAK:Faal olmayan veya yedek durumunda bulunan bir gemi veya küçük deniz aracını faal hizmete hazırlamak

ACTIVATED CARBON : English Turkish military

AKTİF KARBON:Eriyiklerde renk ve koku yapan bileşikleri tutması ve yakalaması için, ısı ve rutubet etkisine maruz bırakılan, çok ince toz halinde, siyah renkli organik bir madde

ACTIVATED CHARCOAL : English Turkish military

AKTİF KÖMÜR:Zehirli gazları emerek tesirlerini gidermek için, birçok gaz maskelerinin süzgeçlerinde kimyasal madde olarak kullanılan, özel işlem görmüş, çok gözenekli kömür

ACTIVATED MINE : English Turkish military

TUZAKLI MAYIN:Yerinden kımıldatıldığı veya başka şekilde bir müdahalede bulunulduğu zaman patlamasına yol açacak yardımcı bir fünyesi bulunan mayın. Bu tertibat; mayının kendisine, diğer bir mayına veya yanında ya da altında bulunan bir yardımcı imla hakkına bağlanabilir

ACTIVATION DETECTOR : English Turkish military

NÖTRON DETEKTÖRÜ:Nötronların alıkonmasıyla içinde oluşan radyoaktivite sayesinde nötron akımının veya yoğunluğunun belirlenmesinde kullanılan bir malzeme

ACTIVATOR : English Turkish military

BAKALİT KAPSÜL:Mayınların tuzaklanma işinde kullanılan birleşik kapsül ve adaptör

ACTIVE : English Turkish military

FAAL, AKTİF:Gözetlemede, tespit edilebilecek düzeyde enerji yayan hareket veya teçhizat için kullanılan bir sıfat

ACTIVE AIR DEFENSE : English Turkish military

ETKİN HAVA SAVUNMASI (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKA SAVUNMA KURULU):Bir düşman hava taarruzunun etkisini yok etmek veya azaltmak amacıyla düşman uçağının veya roketinin imha edilmesi için girişilen doğrudan savunma hareketi. Bu, uçakların, önleme füzelerinin, hava savunma topçusunun, elektronik karşı önlemlerinin ve mukabil-karşı önlemlerinin ve hava savunma silahı olmayan silahların hava savunma rolünde kullanılması gibi önlemleri kapsar. Ayrıca bakınız: " air defense. "

ACTIVE AIRCRAFT : English Turkish military

FAAL UÇAK:Doğrudan doğruya harekat birliklerine tahsis edilerek veya ikmal, bakım ve tadilat gibi lojistik işlemlerden herhangi biriyle bir tahsis veya yeniden tahsise hazırlanarak devamlı ve faal olarak desteklemek durumunda olan uçak. Ayrıca bakınız: " aircraft. "

ACTIVE ARMY : English Turkish military

FAAL ORDU; AKTİF ORDU:Faal Ordu şunlardan meydana gelir: (1) Faal görevdeki Muvazzaf Ordu mensupları, (2) A. B. D Kara Ordusu Milli Muhafız Teşkilatı ile faal durumdaki Kara Ordusu Müşekkel İhtiyat Teşkilatı mensupları (eğitim için çağırılanlar hariç), (3) celp suretiyle A. B. D hizmetinde bulunan Kara Ordusu Milli Muhafız Teşkilatı mensupları ve (4) asli teşkiller dışında Kara Ordusuna tayin, gönüllü veya celp suretiyle alınan bütün personel. Ayrıca bakınız, " regular army. "

ACTIVE BALLISTIC MISSILE DEFENSE : English Turkish military

BALİSTİK FÜZELERE KARŞI AKTİF SAVUNMA:Bir düşman balistik füze taarruzunu önlemek ve etkisini yoketmek veya azaltmak için girişilen direkt savunma hareketi. Bu savunma; balistik karşı füzelerin, elektronik karşı tedbirlerin kullanılmasını içine alır; fakat, yalnız bunlara inhisar etmez

ACTIVE COMMUNICATIONS SATELLITE : English Turkish military

ETKİN HABERLEŞME UYDUSU; AKTİF MUHABERE UYDUSU:İstasyonlar arasında sinyalleri alan, yeniden oluşturan ve gönderen bir uydu. Ayrıca bakınız, " communications satellite. "

ACTIVE DEFENSE : English Turkish military

AKTİF; ETKİN SAVUNMA:Bir muharebe sahasının veya mevziin düşman eline geçmesini önlemek için sınırlı ölçüde taarruz muharebesi veya karşı taarruzlar yapmak. Ayrıca bakınız, " passive defense. "

ACTIVE DUTY : English Turkish military

FAAL HİZMET; FAAL GÖREV:A. B. D muvazzaf askerlik hizmetinde tam görev süresi. Yedek eğitimi faal görevi buna dahil değildir. Buna " active service " de denir. Bu terimi, fiilen görevde oluş anlamına gelen " duty status " ile karıştırmamalıdır

ACTIVE DUTY FOR TRAINING : English Turkish military

EĞİTİM İÇİN FAAL GÖREV:Harp zamanında veya ülke içindeki acil durumlarda ya da milli güvenliğin gerektirdiği diğer durumlarda silahlı kuvvetlerin ihtiyacını karşılayacak eğitilmiş birlikler ve kalifiye personel sağlamak için kullanılan belirli bir süresi olan faal görev. Görev süresi, eğitim için faal görev dönemi sona erdiğinde faal olmayan bir göreve dönülmesini sağlayacak emirlere bağlıdır. Yıllık eğitim, eğitim için özel görev süreleri, okul dönemi, ustalık öncesi başlangıç dönemi de bunun içine girer

ACTIVE ELECTRONIC COUNTERMEASURES : English Turkish military

AKTİF ELEKTRONİK KARŞI TEDBİRLER:Elektronik karşı tedbirlerin, elektronik parazitleme (karıştırma) ve elektronik şaşırtma ile ilgili ana tali bölümü

ACTIVE EXERCISE : English Turkish military

FAAL AKTİF EGZERSİZ:Hastanın, lüzumlu hareketleri, başkasının yardımına muhtaç olmadan bizzat yapması suretiyle uygulanan tıbbi egzersiz. Ayrıca bakınız, " exercise. "

ACTIVE FEDERAL SERVICE : English Turkish military

AKTİF FEDERAL HİZMET:A. B. D Silahlı Kuvvetlerinde faal gönüllü veya subaylık hizmeti. Eyalet kontrolündeki Kara ordusu Milli Muhafız ve Hava Kuvvetleri Milli Muhafız teşkilatı mensubu olarak ifa edilen bir görev bu hizmete dahil değildir

ACTIVE HOMING GUIDANCE : English Turkish military

AKTİF HOMİNG GÜDÜM; AKTİF HEDEF GÜDÜMÜ:Gerek hedefi aydınlatan kaynağın gerekse hedefin aydınlatılmasıyla buradan yansıyan enerjiyi algılayan alıcının aynı füze içinde taşındığı bir yönlendirici güdüm sistemi. Ayrıca bakınız, "guidance"

ACTIVE LAYER : English Turkish military

AKTİF TOPRAK TABAKASI:Her yıl don tutup çözülen tabaka; yazın çözülüp kışın tekrar don tutan toprak tabakası

ACTIVE LIST : English Turkish military

FİİLİ KADRO:Tam maaş alan ve askeri vazifelerini yapan ve bu vazifelerini yapmaya hazır bulunan subay ve erler

ACTIVE MATERIAL : English Turkish military

AKTİF MADDE:Zincirleme fizyon reaksiyonuna girebilme yeteneği olan plütonyum ve uranyumun belirli izotopları gibi maddeler

ACTIVE METHOD OF CONSTRUCTION : English Turkish military

FAAL İNŞAAT METODU:Bir inşaat usulü. Bu usulde; tiyal tabakasının (permafrost) buzları eritilir ve yapının bulunduğu mahal ile civarındaki kısımlar donmamış vaziyette bulundurulur. Tiyal tabakasının nispeten ince olduğu ve toprağın, kum ve çakıl gibi, donmamış vaziyette tatminkar bir taşıma kuvvetini haiz bulunduğu bölgelerde inşaatın yapılması için gerekli esaslar, erimiş tiyale göre tespit edilir ve tiyal tabakasını erimiş bir halde bulunduracak sıcaklığı muhafaza için hiç bir gayret sarf edilmez

ACTIVE MINE : English Turkish military

AKTİF MAYIN:Mayından yayılan bir sinyalin bir hedeften geri yansımasıyla faaliyete geçen mayın