Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
ASSISTANT SECRETARIES OF THE ARMY : English Turkish military

KARA KUVVETLERİ MÜSTEŞAR MUAVİNLERİ:ABD de, Kara Kuvvetleri Komutanının sivil muavinleri. Bu muavinler, derece itibariyle, müsteşarın altındadır

ASSISTIVE EXERCISE : English Turkish military

YARDIMCI EGZERSİZ:Hastanın, bir öğretmen veya mekanik aletler yardımıyla, belirli hareketleri yapması şeklinde tatbik olunan tıbbi egzersiz

ASSOCIATE CONTRACTOR : English Turkish military

ORTAK MÜTEAHHİT:Hava kuvvetleri tarafından hazırlanmış veya onaylanmış şartname hükümlerini karşılayan tali sistem, teçhizat veya aksamın geliştirilmesi veya imali ile ilgili Hava kuvvetleri esas müteahhidi. Komple bir silah sistemini hep birlikte geliştiren veya imal eden bir müteahhitler grubunun bir üyesi

ASSOCIATED MEASURES : English Turkish military

YAN ÖDEMELER (MALİYE):

ASSOCIATED NATION (AFFILIATED NATION) : English Turkish military

OY HAKKINI KAYBETMİŞ ÜLKE:

ASSUMED AZIMUTH : English Turkish military

FARZEDİLEN İSTİKAMET AÇISI/İTİBARİ AZİMUT:Azimut kökenlerinin, gerekli bilgi mevcut oluncaya kadar bir sahra yolu şeklinde varsayılması

ASSUMED GRID : English Turkish military

İTİBARİ GRİD:Gerçek coğrafi mevkilerine bakılmaksızın, nokta tarifinde faydalanılmak üzere bir kara, hava, deniz haritasında veya fotoğrafta, belli bir ölçeğe bağlanmadan çizilmiş grid

ASSUMED ORIENTATION : English Turkish military

İTİBARİ YÖN TAYİNİ:İstikamet açısı esaslarının, gerçek yön dikkate alınmadan tahmini. Tam yön tayini yapılana kadar bundan, arazide yardımcı bir vasıta olarak faydalanılır

ASSUMED SURVEY CONTROL : English Turkish military

İTİBARİ/FARZEDİLEN YER ÖLÇME ESASLARI:Bir ölçme işleminin başlangıcında, hakiki esaslar belli olmadan önceki, yükseklik ve istikamete ait, itibari esaslar. Ayrıca bakınız: "control" ve "survey control"

ASSUMPTION : English Turkish military

VARSAYIM, FARAZİYE:Planlama sırasında; komutanın durum muhakemesini tamamlamasına ve kendi hareket tarzı hakkında bir karara varmasına imkan verecek olumlu delilin mevcut bulunması halinde, cari durum hakkında bir tahmin veya olayların olası gerçekleşmesiyle ilgili ön tahmin. Bu tahminlerin biri veya her ikisi gerçek bilgi olarak varsayılır

ASTERN FUELING : English Turkish military

PUPADAN YAKIT İKMALİ:Denizde, yakıtı alan geminin yakıt gemisinin kıç tarafında aldığı mevkiyi korurken yapılan yakıt ikmali

ASTEROID : English Turkish military

ASTEROİD:Bak. "planetoid"

ASTIGMATIZER : English Turkish military

ASTİGMATİZÖR:Geceleri hafif ışıkları gözetleyebilmek için telemetreye bağlanan bir cihaz

ASTOR : English Turkish military

Bak. "antisubmarine torpedo"

ASTRIONICS : English Turkish military

ASTRİYONİK:Elektroniği hava-uzay uçuşuna uygulayan bilim

ASTRO ALTITUDE : English Turkish military

YILDIZ İRTİFAI:Gök ufkundan cisme kadar ölçülen dikey dairenin yayı

ASTRO TRACKER : English Turkish military

YILDIZ İZLEYİCİSİ:Azimut ve irtifadaki bir gök cismini otomatik olarak tespit eden ve sürekli olarak izleyen bir seyrüsefer teçhizatı,

ASTROBIOLOGY : English Turkish military

ASTROBİYOLOJİ:Biyolojinin, gezegenlerdeki hayatın keşfi ve incelenmesiyle ilgili bir kolu

ASTROCOMPASS : English Turkish military

YILDIZ PUSULASI:Esas itibariyle, gök cisimlerine nazaran doğru baş tutma istikametini elde etmek için kullanılan bir alet

ASTROGATION : English Turkish military

UZAY SEYRÜSEFERİ:Uzayda seyrüsefer

ASTRONAUT : English Turkish military

ASTRONOT:Uzayda uçan veya seyreden kimse

ASTRONAUTICS : English Turkish military

ASTRONOTİK:Uzay araçları planlarının çizilmesi imal ve işletilmesiyle meşgul olan sanat ve bilim

ASTRONOMICAL EVENING TWILIGHT : English Turkish military

ASTRONOMİK ŞAFAK, ASTRONOMİK AKŞAM ALACAKARANLIĞI:Bak. "astronomical twilight"

ASTRONOMICAL MORNING TWILIGHT : English Turkish military

ASTRONOMİK FECİR, ASTRONOMİK SABAH ALACA KARANLIĞI:Bak. "astronomical twilight"

ASTRONOMICAL NAVIGATION : English Turkish military

ASTRONOMİK SEYİR:Bak. "celestial navigation"