Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BEG : English Turkish

v. yalvarmak, rica etmek, dilenmek; dilemek; kaçınmak, sakınmak, itiraf etmek, arka ayakları üzerinde durmak, sustaya kalkmak

BEG FOR MERCY : English Turkish

merhamet dilemek, acıma dilemek, insaf dilemek

BEG LEAVE : English Turkish

izin istemek, müsaade istemek

BEG OFF : English Turkish

geri çevirmek, reddetmek (örneğin bir daveti); sözünden dönmek, sözünü tutmamak

BEG PARDON OF : English Turkish

v. af dilemek

BEG SMB. OFF : English Turkish

v. affettirmek

BEG THE QUESTION : English Turkish

doğru farzetmek (iddia), kanıtlanmış farzetmek, cevaplamaktan kaçınmak, cevap vermek istememek

BEG TO DIFFER : English Turkish

izin isteyerek karşı çıkmak, müsaadeyle aynı fikirde olmamak, müsaade isteyerek karşı çıkmak

BEG YOUR PARDON : English Turkish

pardon, affınızı dilerim, özür dilerim, affedersiniz

BEG YOURS : English Turkish

(Avustralya ve Yeni Zelanda Kullanımı) (I beg your pardon) pardon, affınızı dilerim, özür dilerim, affedersiniz

BEGAD : English Turkish

interj. vallahi

BEGET : English Turkish

v. babası olmak; neden olmak; yol açmak, yaratmak

BEGETTER : English Turkish

n. sebep olan kimse; baba

BEGGAR : English Turkish

n. dilenci; kerata (Argo), köftehor

BEGGAR : English Turkish

v. fakirleştirmek, dilenciye çevirmek, gerektirmek

BEGGAR MY NEIGHBOR : English Turkish

n. bir kâğıt oyunu

BEGGARED : English Turkish

adj. fakirleştirilmiş, fakir hale getirilmiş, yoksullaştırılmış

BEGGARLINESS : English Turkish

n. fakirlik, yoksulluk, yokluk

BEGGARLY : English Turkish

adj. çok az, muhtaç, sadaka gibi, sefil

BEGGARS CAN'T BE CHOOSERS : English Turkish

muhtaç olan seçici olamaz, misafir umduğunu değil bulduğunu yermiş

BEGGARS CANNOT BE CHOOSERS : English Turkish

dilencinin seçme hakkı yoktur, dilenciler seçici olamaz, başkalarının verdiklerine bağımlı olanlar verileni belirleme durumunda olamazlar

BEGGARY : English Turkish

n. dilencilik, fakirlik, sefalet

BEGGED FOR HELP : English Turkish

yardım dilendi, yardım istedi, yardım diledi

BEGGED FOR HIS LIFE : English Turkish

hayatının bahşedilmesini istedi, öldürülmemesi için birine yalvardı, birinden canını bağışlamasını talep etti

BEGGED FOR MERCY : English Turkish

merhamet diledi, acıma diledi, insaf diledi