Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BEGGED FORGIVENESS : English Turkish

af diledi, bağışlama diledi

BEGGING : English Turkish

n. dilenme, yalvarma

BEGGING FOR FORGIVENESS : English Turkish

af dileme, bağışlama dileme

BEGILD : English Turkish

adj. altın kaplanmış, altında süslenmiş, altında donatılmış, altınla dekore edilmiş

BEGIN : English Turkish

n. bir soyadı; Menachem Begin (
1992) Siyonist bir lider, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat ile birlikte kendilerine 1978 yılı Nobel Barış Ödülü verilen İsrail'in 6'ncı Başbakanı (
1983)

BEGIN : English Turkish

v. başlamak, girişmek, koyulmak, başlatmak, meydana gelmek, doğmak, önayak olmak

BEGIN A COUNTDOWN : English Turkish

geri sayıma başlamak, geriye doğru saymaya başlamak

BEGIN AT THE WRONG END : English Turkish

tersi den başlamak

BEGIN DELIBERATIONS : English Turkish

müzakerelere başlamak, pazarlıklara başlamak, diyaloga başlamak, görüşmelere başlamak, konuşmaya başlamak

BEGIN SUMMATIONS : English Turkish

özetlemelere başlamak, olaylar ve tartışmalarla ilgili son sunuma başlamak (Hukuk)

BEGIN TO WALK : English Turkish

v. ayaklanmak

BEGINNER : English Turkish

n. yeni başlayan kimse, acemi

BEGINNER'S ALL PURPOSE SYMBOLIC INSTRUCTION CODE : English Turkish

(Yeni Başlayanlara Tüm Amaçlar Sembolik Direktif Kodu)", BASIC programlama dili, yüksek seviyeli en basit programlama dillerinden biri (Bilgisayar)

BEGINNER'S LUCK : English Turkish

acemi şansı

BEGINNG : English Turkish

n. başlama

BEGINNING : English Turkish

n. başlangıç, baş, köken, kaynak

BEGINNING : English Turkish

adj. başlangıç, ilk

BEGINNING ACTOR : English Turkish

yeni başlayan oyuncu, acemi aktör, kariyerine yeni başlayan aktör

BEGINNING INVENTORY : English Turkish

açılış stoku, açılış envanteri, bir muhasebe döneminin sonunda alınan envanter

BEGINNING OF THE END : English Turkish

sonun başlangıcı, düşüşün başlangıcı, çöküşün başlangıcı, felaket sonuçlar doğuracak bir sürecin başlangıcı

BEGINNING OF THE QUARTER : English Turkish

çeyreğin başlangıcı, çeyreğin ilk bölümü

BEGINNINGS : English Turkish

n. bağ, baş, esas

BEGIRD : English Turkish

v. etrafını çevirmek, kuşatmak, sarmak, çevrelemek

BEGONE : English Turkish

interj. defol, yıkıl karşımdan (Argo), yaylan (Argo)

BEGONIA : English Turkish

n. begonya