English To Turkish
BEGORRA : English Turkish
interj. alimallah!, vay canına!, sürpriz ünlemi (çoğunlukla İrlandalılar tarafından kullanılır)
BEGOT CHILDREN : English Turkish
peyda edilmiş çocuk, doğurulmuş çocuk
BEGRIME : English Turkish
v. kirletmek, pisletmek
BEGRUDGE : English Turkish
v. kıskanmak, çekememek
BEGRUDGE SMB. SMTH : English Turkish
v. esirgemek, çok görmek, gözü kalmak
BEGRUDGINGLY : English Turkish
adv. esirgeyerek, esirger bir şekilde, kıskanarak, gıpta ederek
BEGUILE : English Turkish
v. kandırmak, ayartmak; büyülemek, aklını çelmek, cezbetmek; eğlendirmek, hoşça geçirmek, nasıl geçtiğini anlamamak
BEGUILED : English Turkish
adj. aldanmış, aldatılmış, kandırılmış; mest edilmiş
BEGUILEMENT : English Turkish
n. aldatma, kandırma; cezp etme, baştan çıkarma; ikna etme, ayartma
BEGUILER : English Turkish
n. aldatan, kandıran; cezp eden, baştan çıkaran; ikna eden, ayartan
BEGUILING : English Turkish
adj. aldatıcı, kandırıcı, ayartıcı
BEGUINE : English Turkish
n. Güney Amerika'da bir dans türü
BEGUM : English Turkish
n. begüm, yüksek sınıftan olan Müslüman kadın (çoğunlukla dul)
BEHALF : English Turkish
n. adına, biri adına, biri namına, biri lehine; destek
BEHAVE : English Turkish
v. davranmak, hareket etmek; terbiyeli olmak, terbiyesini takınmak, görgülü davranmak; çalışmak [müh.]
BEHAVE COQUETTISHLY : English Turkish
v. kırıtmak
BEHAVE CORRECTLY : English Turkish
doğru davranmak, doğru dürüst davranmak, yaraşır bir şekilde hareket etmek, yakışır bir şekilde davranmak, kendini düzgün bir şekilde ifade etmek
BEHAVE INSOLENTLY : English Turkish
v. küstahlık etmek
BEHAVE LIKE A MADMAN : English Turkish
deli bir adam gibi davranmak, çıldırmış gibi hareket etmek, deli biri gibi hareket etmek
BEHAVE ONESELF : English Turkish
terbiyeli davranmak, kendine gelmek, adam gibi hareket etmek, rahat durmak, terbiyesini takınmak
BEHAVE POORLY : English Turkish
kötü davranmak, zayıf davranmak, kendini kötü ifade etmek, kötü hareket etmek
BEHAVE REGULARLY : English Turkish
normal hareket etmek, olağan bir şekilde davranmak, kendini rutin bir şekilde ifade etmek
BEHAVE WELL : English Turkish
iyi davranmak, güzelce davranmak, yaraşır bir şekilde davranmak, davranışlarına dikkat etmek, kendini iyi ifade etmek
BEHAVE WITH DEFERENCE : English Turkish
saygılı bir şekilde hareket etmek, hürmetle davranmak
BEHAVE YOURSELF : English Turkish
terbiyeni takın, kendine gel
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani