Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
EXTERIOR GUARD : English Turkish military

DIŞ KARAKOL:Bir mevki veya kampın sınırları dışına yerleştirilen nöbetçi. Dış karakol; mevki veya kampta bulunan kuvvetlerin casusluk, sabotaj vesaire tehlikelere karşı emniyetini sağlamak için dikilir. Bu terimi; bir ileri karakol tertibinin emniyet unsurlarından biri olan dış posta (outguard) ile karıştırmamalıdır

EXTERNAL CONTROL : English Turkish military

BÖLGE TRAFİK KONTROLÜ:Karayolu ile yapılan nakliyatta; bir yol trafik düzenleme karargahı (highway traffic regulation headquarters) veya askeri trafik teşkilatı gibi üst bir karargahın bir konvoy, yürüyüş grubu (serial) veya yürüyüş birliği (march unit) üzerindeki kontrolu. Ayrıca bakınız: "internal control"

EXTERNAL INDICATOR : English Turkish military

SİSTEM GÖSTERGESİ:Bak. "system indicator"

EXTERNAL MEMORY : English Turkish military

DIŞ HAFIZA:Bak. "external storage"

EXTERNAL OPERATION FUNDS : English Turkish military

DENİZALTI HAREKAT FONLARI:A. B. D. Anayurt sınırları dışındaki özel görev kuvvetlerine ve harekat alanı komutanlıklarına, her türlü ihtiyaçlarının karşılanması için tahsis edilen para

EXTERNAL REINFORCING FORCE : English Turkish military

HARİCİ (DIŞ) TAKVİYE KUVVETİ:Barış zamanında, esas olarak kullanılması tasarlanan ana NATO komutanlığı Harekat bölgesi dışında konuşlandırılan bir takviye kuvveti

EXTERNAL STORAGE (DATA AUTOMATION) : English Turkish military

DIŞ BİRİKTİRME CİHAZI:Ayrı işlem manyetik bandı (off-line magnetic band) veya delikli kart gibi üzerinde komputer tarafından kullanılacak bilgiler biriktirilen ve bir komputerin bütünleyici bir parçası durumunda olmayan cihaz birimi. Buna "external memory" de denir. Ayrıca bakınız: "internal storage"

EXTRA DUTY : English Turkish military

SIRA HARİCİ HİZMET:Erata verilen ek görev. Bu görev; ya bölük disiplin cezası olarak veya ücret karşılığında yaptırılır

EXTRA GOOD TIME : English Turkish military

CEZA İNDİRİMİ, EK MUTEBER SÜRE:Bir askeri mahkemece verilmiş mahkumiyetten, ek muteber sürenin kabul edildiği görevlerde fiili çalışma karşılığı indirim. Ayrıca bakınız: "abatement"

EXTRACT : English Turkish military

KOVANI ÇIKARMAK:Boş bir mermi kovanını topun hartuç yatağından (hafif ateşli silahlarda fişek yatağından) çekip çıkarmak

EXTRACT INSTRUCTION : English Turkish military

ÇEKME KOMUTU:Verilen deyimlerin seçilen kesimlerden yeni deyimlerin meydana getirilmesini isteyen bir komut

EXTRACT REQUISITION : English Turkish military

ÜST KADEMEDEN İSTEK, HAVALE İSTEK:Gerekli işlem için bir Amerikan denizaşırı ikmal makamından bir teknik sınıf ikmal noktasına sunulan veya bir ikmal ya da stok kontrol bürosundan diğerine gönderilen bir istek veya isteğin bir kısmı

EXTRACTION PARACHUTE : English Turkish military

KILAVUZ PARAŞÜT, YÜK ÇEKİŞ PARAŞÜTÜ:Uçuş halindeki uçaktan yükü çıkarmaya ve yük paraşütünü açmaya yarayan bir yardımcı paraşüt. Ayrıca bakınız: "gravity extraction"

EXTRACTION ZONE : English Turkish military

HAVADAN ATMA BÖLGESİ:Yere çok yakın uçan bir uçaktan, bir yük atma tekniği kullanarak ikmal maddeleri ve/veya teçhizatın tedarik edilmesi için kullanılan, belirlenmiş bir bırakma (havadan atma) bölgesi

EXTRACTOR : English Turkish military

TIRNAK:Bir topun hartuç yatağından (hafif ateşli silahlarda fişek yatağından) boş bir kovanı veya ateş almamış bir fişek veya hartuşu dışarıya çekmeye ve atmaya yarayan cihaz. Bu terimi; ateş almamış bir mermiyi veya boş kovanı namlu arka kısmından veya sandıktan dışarı atan (ejector) ile karıştırmamalıdır. Buna (shell extractor) da denir

EXTRADITION : English Turkish military

SUÇLULARIN İADESİ:Bir memlekette suç işleyip başka bir memlekete sığınanların, muhakeme edilmek üzere, suçu işledikleri memlekete geri verilmesi

EXTRAGALACTIC NEBULAE : English Turkish military

DIŞ GALAKSİ NEBULASI (HV.):Samanyolu dışındaki geniş yıldız kümeleri

EXTRAPOLATE : English Turkish military

EKSTRAPOLE:Bir mıntıka dahilinde bulunan fonksiyonların kıymetlerine göre bu mıntıkanın dışındaki fonksiyonların kıymetini hesaplama usulü

EXTRAPOLATION : English Turkish military

BİLİNENE DAYANAN KESTİRİM:

EXTREME : English Turkish military

UÇ (AŞIRI):

EXTREME RANGE : English Turkish military

AZAMİ MENZİL:Bir uçak veya bir aracın, yakıt ikmali yapmadan gidebileceği azami mesafe

EXTREMELY HIGH FREQUENCY : English Turkish military

SON DERECE YÜKSEK FREKANS:Bak. "frequency"

EXTREMIST : English Turkish military

MÜFRİT, AŞIRI KİŞİ:

EXUDATION : English Turkish military

SIZINTI:Bir infilak maddesinden, genellikle kimyasal bir reaksiyon veya termal değişikliklerden meydana gelen basınç sonucu, bir maddenin (çok kere yağlı, katranlı veya gazlı maddenin) dışarı sızışı

EYES LEFT (RIGHT) : English Turkish military

SOLA (SAĞA) BAK !:Yürüyüş düzeninde, kıtalara başlarını sola (sağa) döndürmeleri için verilen komut. Bu hareket, solda (sağda) bulunan merasim denetleme heyetini selamlamak için yapılır