Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
MUTUAL AID : English Turkish military

KARŞILIKLI YARDIM:Bir milletle diğer bir veya daha çok millet arasında, birbirlerine yardım amacıyla, hükümet sayesinde yapılan düzenlemeler. Ayrıca bakınız: "integrated logistic support", "Logistic assistance", "reallocation of resources"

MUTUAL DEFENSE ASSISTANCE ACT : English Turkish military

KARŞILIKLI SAVUNMA YARDIM KANUNU:

MUTUAL DEFENSE ASSISTANCE PROGRAM : English Turkish military

KARŞILIKLI SAVUNMA YARDIM PROGRAMI:

MUTUAL FIRE SUPPORT : English Turkish military

KARŞILIKLI ATEŞ DESTEĞİ:Komşu birliklerin birbirlerini desteklemek için açtıkları ateş

MUTUAL SUPPORT : English Turkish military

KARŞILIKLI DESTEK:Verilen görev, birbirlerine ve düşmana göre bulundukları mevzi ve imkan ve kabiliyetleri dolayısıyla, düşmana karşı birliklerin birbirlerine verdikleri destek. Ayrıca bakınız: "crossservicing", "support"

MUZZLE : English Turkish military

NAMLU AĞZI:Bir namlunun açık olan ucu. Silah ateşlenince merminin namluyu terk ettiği yer

MUZZLE BELL : English Turkish military

ALEV GİZLEYEN HUNİ:Bazı tip topların namlu ağızlarında bulunan huni şeklinde parça

MUZZLE BLAST : English Turkish military

NAMLU AĞZI BASINCI:Merminin namlu ağzını terk ettiği anda dışarıya fırlayan sıcak hava ve gazların meydana getirdiği basınç. Buna bazen "powder blast" da denir

MUZZLE BORESIGHT : English Turkish military

NAMLU NİŞAN HATTI KONTROL DİSKİ, NAMLU AĞZI NİŞAN HATTI KONTROL KOVANI:Topun namlu ağzına konulan çapraz kıllı veya başka bir işaretli disk veya kovan. Çapraz kılların kesişme noktası, namlu içinin tam merkezini gösterir. Ayrıca bakınız: "breech bore sight"

MUZZLE BRAKE : English Turkish military

NAMLU AĞIZ BASKISI:Geri tepmeyi azaltmak için, silahın namlusundan kaçan gazlardan faydalanan, namlu ağzına raptedilmiş bir aygıt

MUZZLE BURST : English Turkish military

NAMLU AĞZI PARALANMASI:Bir merminin namlu, ağzını terk ettiği anda veya namlu ağzının çok yakınında vaktinden önce paralanması

MUZZLE COMPENSATOR : English Turkish military

NAMLU AĞZI DENGELEME CİHAZI:Namlu ağzının hareketini kontrol etmek amacıyla, bir silahın namlusundan kaçan gazlardan faydalanan, namlu ağzına monte edilmiş aygıt. Bak. "compensator"

MUZZLE FLASH : English Turkish military

AĞIZ ALEVİ:Bir silahla ateş edildiği zaman, namlu ağzında görülen alev hüzmesi. Bu alev, sevk barutundan çıkan ve namlu ağzında biriken gazların hava ile karışınca yanmasından ileri gelir

MUZZLE SIGHT : English Turkish military

ARPACIK:Bak. "front sight"

MUZZLE VELOCITY : English Turkish military

İLK HIZ:Merminin silahı terk ettiği andaki namluya göre olan hızı

MUZZLE VELOCITY ERROR : English Turkish military

İLK HIZ HATASI:Meteorolojik esaslar ve diğer bilinen sapmaların tatbiki suretiyle tespit edilen düzeltmeler ile aşağı yukarı aynı zamanda yapılmış, ince tanzimle tespit edilen düzeltmeler arasındaki adedi fark. Bu fark; standart ilk hıza nazaran saniyede fit cinsinden değişiklikler şeklinde ifade edilir. Bunun, atış cetvelindeki ilk hız (firing table muzzle velocity) ile fiili hız (developed muzzle velocity) arasındaki farkı, belirttiği kabul edilir

MUZZLE WAVE : English Turkish military

AĞIZ BASINÇ DALGASI:Bir silahın namlu ağzı önünde, atıştan sonra meydana gelen basınç dalgası veya hava reaksiyonu. Buna "gun wave" de denir

NAC/DPC AUTHORIZATIONS : English Turkish military

NAC/DPC'NİN YETKİ VERMESİ:

NACELLE : English Turkish military

BEŞİK, NASEL:Bir uçağın, daha çok kanadında bulunan ve motorları ihtiva eden kapalı kısım. Beşik; genel olarak, gövdeden kısa olur ve kuyruk takımını içine almaz

NADIR : English Turkish military

NADİR, AYAKUCU:Bir gözcünün düşey olarak tam altında bulunan nokta. Nadir; (Zenith) in mukabilidir

NADIR POINT : English Turkish military

AYAKUCU NOKTASI:Bak. "nadir"

NANSEN PASSPORT : English Turkish military

NANSEN PASAPORTU:Birinci Dünya Harbinde hiç bir memleketten esas kimlik kağıdı temin edemeyen; dolayısıyla, hiç bir memleketin uyruğu olmayan kimselere, milletlerarası mülteci makamları tarafından verilen doküman

NAP : English Turkish military

OF THE EARTH FLIGHT:YALAMA UÇUŞU:Genel olarak arazi eğrileri takip edilmekle beraber, bitki ve arızaların müsaadesi nispetinde, yere yakın olarak yapılan uçuş. Pilot, uçuşa çıkmadan önce, bilinen arazi arızalarına dayanarak, uzunluğuna ekseni hedef istikametini gösteren geniş bir hareket koridoru planlar. Uçuş sırasında, kendi genel hareket istikametini muhafaza etmekle beraber, arazi, bitki ve suni arızaların sağladığı örtü ve gizlemeden azami şekilde faydalanmak üzere, önceden planladığı koridor dahilinde zigzag ve dolambaçlı bir rota takip eder. Yalama uçuşu, düşman keşif, gözetleme ve ateş gücüne karşı azami örtü ve gizleme temin etmek suretiyle, baskın ve kaçınma manevrası yapma imkanı verir. Bak. "terrain flight"

NAPALM : English Turkish military

NAPALM:
Alev püskürtücüler veya yangın bombalarında kullanılmak üzere benzini koyulaştırmak için faydalanılan kimyasal bir madde.
Jelatinleştirilmiş özün bileşkesi

NARROW GAUGE (GAGE) : English Turkish military

DAR HAT:Raylar arasında 4 fit 8 1/2 inçten (
5 cm) az aralık bulunan demiryolu hattı. Bak. "standard gauge"