Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
RESERVE OFFICER'S TRAINING CORPS : English Turkish military

YEDEK SUBAY HAZIRLIK EĞİTİM TEŞKİLATI:Sivil müesseselerde kurulmuş askeri eğitim teşkilatı. Bu teşkilat; askeri eğitim yaptırmak ve seçilmiş öğrencilere mezun oldukları zaman ABD Kara ordusunda görev alma niteliğini kazandırmak üzere kurulmuştur

RESERVE PARACHUTE : English Turkish military

YEDEK PARAŞÜT:Esas paraşüt icap eden zamanda açılmadığı zaman kullanılan ikinci paraşüt

RESERVE REFRESHER TRAINING : English Turkish military

İHTİYAT TAZELEME EĞİTİMİ:İhtisas sahibi oldukları Hava Kuvvetleri Uzmanlığı ile ilgili belirli bir sahadaki meleke ve bilgilerini tazelemek ve son gelişmelere uydurmak üzere gayri faal görev ihtiyatlarına yaptırılan resmi eğitim

RESERVE REQUIREMENTS : English Turkish military

YEDEK İHTİYAÇLAR, YEDEK İHTİYAÇ MADDELERİ:Bir seferde (campaign) ortaya çıkması muhtemel acil durumları karşılamak için gerekli ikmal maddeleri ve teçhizat

RESERVE STATUS : English Turkish military

İHTİYAT DURUMU, İHTİYATLIK DURUMU:Bir şahsın, muvazzaf askerlik hizmetini yaptıktan sonra, belirli bir yaşa kadar içinde bulunduğu durum. İhtiyatlık durumunda bulunan kimseler icabında, tekrar hizmete çağrılabilirler

RESERVE SUPPLIES : English Turkish military

YEDEK İKMAL MADDELERİ:Yeterli bir ikmal faaliyetinin devamını temin maksadıyle, mevcut ihtiyaçlardan fazla olarak biriktirilmiş ikmal maddeleri. Bunlara sadece "reserve" de denir. Ayrıca bakınız: "base reserves", "battle reserves", "beach reserves", "contingency retention stock", "economic retention stock", "general reserves", "individual reserves", "mobile reserves", "operational reserve", "unit reserve" ve "war reserve"

RESERVED AREA : English Turkish military

SAKINCALI BÖLGE:ABD Başkanının emriyle arazi veya su sathı üzerinde Milli Savunma maksatları için ayrılmış ve sınırları belirtilmiş saha. Bu sahaya giriş yasaklanır veya kısıtlanır

RESERVED DEMOLITION : English Turkish military

ÖZEL TAHRİP HEDEFİ:Taktik veya stratejik planda oynadığı hayati önem, bizatihi bünyesinin taşıdığı önem veya düşman karşısında yapılması lüzumu bakımından, tahribi işinin, herhangi bir komutanlık kademesince özel şekilde kontrol edilmesi gereken bir tahrip hedefi. Ayrıca bakınız: "Demolition target"

RESERVED DEMOLITION TARGET : English Turkish military

ÖZEL TAHRİP HEDEFİ:Taktik veya stratejik planda oynadığı hayati önembizatihi bünyesinin taşıdığı önem veya düşman karşısında yapılması lüzumu bakımından, tahribi işinin herhangi bir komutanlık kademesince özel şekilde kontrol edilmesi gereken bir tahrip hedefi. Ayrıca bakınız: "demolition target"

RESERVED ROAD : English Turkish military

ÖZEL YOL:Bak. "reserved route"

RESERVED ROUTE : English Turkish military

ÖZEL YOL:Kara yolu trafiğinde yalnız özel bir birlik veya yetkili makama tahsis edilmiş yol. Ayrıca bakınız: "route". Bu yol üzerinde uygulanacak trafik düzenleme ve kontrol derecesini birlik komutanı tayin eder

RESERVED SPACE : English Turkish military

YEDEK DEPOLAMA SAHASI:Gelecek ikmal maddelerinin depolanması için depo idaresi tarafından ayrılmış depolama sahası

RESERVEDUTY : English Turkish military

İHTİYATLIK HİZMETİ:Faal Federal görev hariç olmak üzere, Müşekkel İhtiyat Teşkilatına mensup kimseler tarafından yapılan askeri görev

RESERVEDUTY TRAINING : English Turkish military

İHTİYATLIK EĞİTİMİ:İhtiyat asli teşkil mensupları tarafından maaşlı veya maaşsız olarak yerine getirilen (faal görev veya eğitim faal görevi dışında) resmi bir eğitim, öğretim veya görev. Bu eğitim (Title 10 USC section 101 (31)) de "gayri faal görev eğitimi" olarak tarif edilir

RESERVES : English Turkish military

YEDEK, YEDEK İKMAL MADDELERİ:Bak. "reserve" ve "reserve supplies"

RESERVIST : English Turkish military

YEDEK, İHTİYAT:ABD Ordusunda Müşekkel İhtiyat Sınıfına mensup herhangi bir şahıs

RESIDUAL CONTAMINATION : English Turkish military

ARTIK KİRLENME:Temizleme teşebbüslerine girişildikten sonra kalan kirlenme miktarı. Bu teşebbüsler sadece kirlenmenin normal şekilde kaybolmasını beklemekten ibaretde ol. abilir. Ayrıca bakınız: "contamination", "induced radiation" ve "residual radiation"

RESIDUAL FORCES : English Turkish military

BAKİYE KUVVETLER:Devamlı askeri harekat için normal muharebe gücüne sahip bulunan fakat kullanılmayıp maksatlı olarak elde tutulan kuvvetler

RESIDUAL RADIATION : English Turkish military

ARTIK RADYASYON:Serpintinin veya suni olarak serpilmiş radyoaktif malzemenin sebep olduğu nükleer radyasyon ya da nükleer infilak sonucu meydana gelen ve paralanmadan bir dakika sonraki radyasyon. Bak. "contamination", "induced radiation", "initial radiation"

RESIDUAL RADIOACTIVITY : English Turkish military

ARTIK RADYOAKTİVİTE, KALINTI RADYASYON:Radyoaktif kaynaklardan ortaya çıkan ve bir dakikadan fazla daim olan nükleer radyasyon. Nükleer patlamayla oluşan artık radyasyon kaynakları fizyon parçalarını ve temelinde nötron faaliyeti ve ayrıca gama veya diğer radyasyon faaliyeti tarafından oluşturulan radyoaktif maddeleri içermektedir. Diğer olası artık radyasyon kaynakları, nükleer patlamadan başka vasıtaların oluşturduğu ve neşrettiği radyoaktif maddeleri içermektedir. Ayrıca bakınız: "contamination", "induced radiation", "initial radiation"

RESIGN : English Turkish military

İSTİFA ETMEK:Ordu yönetmeliğine göre Ordudan kendi rızasıyle ayrılmak

RESIGNATION : English Turkish military

İSTİFA:Bir memuriyetten çekilme. Ordu Yönetmeliklerine uygun olarak Ordudan kendi rızasıyle ayrılma

RESISTANCE : English Turkish military

MUKAVEMET, DAYANMA:

RESISTANCE MOVEMENT : English Turkish military

MUKAVEMET HAREKETİ:Kanuni olarak kurulmuş hükümete veya bir işgal kuvvetine karşı koymak ve sivil düzen ve dengeyi bozmak üzere bir ülkenin sivil halkının bir kısmı tarafından organize edilen çabalar, faaliyetler

RESISTIVE EXERCISE : English Turkish military

DİRENCE KARŞI EGZERSİZ, MUKAVEMETE KARŞI EGZERSİZ:Hastanın el ile veya mekanik olarak yapılan hareketlere mukavemet gösterdiği egzersiz. Ayrıca bakınız: "exercise"