Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
RESOLUTION : English Turkish military

AYIRDETME YETENEĞİ, SEÇME YETENEĞİ:Özel koşullar altındaki bir alıcı sistem tarafından seçilebilen, ayrılabilen en küçük ayrıntıların ölçülmesi

RESOLUTION IN AZIMUTH : English Turkish military

HEDEF AYIRTETME YANI:Aynı mesafe içine giren iki hedefin bir radar cihazı tarafından ayırt edilebilmeleri için, hedeflerin birbirlerinden yanca ayrılmaları gereken açı

RESOLUTION IN RANGE : English Turkish military

HEDEF AYIRDETME MESAFESİ:Aynı istikamet açısına giren iki hedefin bir radar cihazı tarafından ayırdedilebilmeleri için, hedeflerin, yükseklik açısı bakımından, birbirlerinden ayrılmaları gereken mesafe

RESOURCE : English Turkish military

ÇARE, MÜRACAAT VASITASI, KAYNAK:Yeni ve yedek ikmal kaynağı, ihtiyaç halinde kullanılacak yeni veya ek bir stok

RESOURCES : English Turkish military

KAYNAKLAR, VASITALAR, VASITA VE İMKANLAR:Bir memleketin veya bir işin mevcut vasıtaları; hesap edilebilir mal, para veya istihsal maddeleri; el altında ve hemen faydalanılabilir, durumda gelir kaynakları,

RESPIRATOR : English Turkish military

RESPİRATÖR:Bir yerine getirme tertibatını (counterrecoil mechanism) düzenliyen alet

RESPONSIBILITY : English Turkish military

SORUMLULUK:
Verilen bir görevi başarılı bir sonuca ulaştırma yükümü. Emir ve komuta yetkisi ve başarıyı temin için gerekli davranışlar, sorumluluğun gerekleridir.
Bir şahsın kendisine emanet edilen veya kullanımı altındaki malı emniyet altında bulundurma ve yerinde kullanma yükümlülüğü. Ayrıca bakınız: "accountability"

RESPONSIBILITY ACCOUNTING : English Turkish military

DAĞITILMIŞ YETKİYLE YAPILAN SAYIŞIM. (ACCOUNTING MUHASEBE):

RESPONSIBLE : English Turkish military

SORUMLU:Bir görevin yerine getirilmesiyle yükümlü

RESPONSIBLE OFFICER : English Turkish military

SORUMLU SUBAY:Kanun ve yönetmeliklere göre bir görevin yerine getirilmesinden sorumlu subay. Bu subayın, ikmal anlamında bir yetkisi bulunmayabilir. Ayrıca bakınız: "accountable officer"

RESPONSOR : English Turkish military

ELEKTRONİK KİMLİK KONTROL CİHAZI:Elektronik bir parola işaretini almak ve buna karşılık vermek için kullanılan elektronik cihaz

REST : English Turkish military

RAHAT DURUŞU, İSTİRAHAT:Sıra dahilinde sınırlı kımıldama, konuşma ve sigara içme serbestisi. Rahat komutunda erler bir ayaklarını sıra dahilindeki yerlerinde tutarlar

REST AND RECUPERATION : English Turkish military

DİNLENME İZNİ:Çarpışmada veya çarpışma bölgesinde bulunan bireylerin eski normal durumlarına gelmelerini temin maksadıyla verilen izin. Çoğunlukla R ve R olarak bilinmektedir. Ayrıca bakınız: "rehabilitation"

REST AREA : English Turkish military

DİNLENME BÖLGESİ:Cephedeki kıtaların; istirahat etmeleri, yeniden teçhiz edilmeleri ve personel zaiyatının doldurulması için getirildikleri bölge

REST CAMP : English Turkish military

DİNLENME KAMPI:Muharebede yorulan personelin dinlenmeleri için, genellikle, muharebe sahası içinde tesis edilen kamp. Bu kamp, çok defa, tümenlerin geri bölgelerinde kurulur

RESTART AT : English Turkish military

DE YENİDEN BAŞLA:Topçulukta "........ de bulun" veya "atış kontrol" veya "doldurmayı durdurun" komutlarının emredilmiş olmasından sonra bir atış planını yeniden başlatmak üzere kullanılan terim

RESTITUTION : English Turkish military

RESTİTÜSYON:Bir hava fotoğrafından bir parçanın gerçek ölçeğe getirilmesi işlemi

RESTITUTION FACTOR : English Turkish military

RESTİTÜSYON FAKTÖRÜ:Bak. "correlation factor"

RESTORABLE PRISONER : English Turkish military

ASKERİ HAKLARI İADE EDİLEN MAHPUS:Orduda, tekrar şerefli faal görev durumuna iade edilmesi uygun görülen genel mahpus

RESTORATION : English Turkish military

ASKERİ HAKLARIN İADESİ:Orduda tekrar şerefli faal görev durumuna iade edilme

RESTRAINT FACTOR : English Turkish military

TAHDİT FAKTÖRÜ:Normal olarak yerçekim kuvvetinin çarpanları şeklinde ifade edilen bir faktör. Bu faktör, özel bir yükü emniyete alacak gerekli bağlama gücünü belirlemektedir

RESTRAINT OF LOADS : English Turkish military

YÜK TAHDİDİ:Nakliye esnasında yerinden kıpırdamamasını temin edecek bir şekilde bir birliğe veya onun nakliyecisine ait bağlama, raptetme, ambalajlama yöntemi

RESTRICTED : English Turkish military

HİZMETE ÖZEL:"ÇOK GİZLİ", "GİZLİ" veya "ÖZEL" olarak sınıflandırılamamış olan ve gizli tutulması gereken bilgi ve malzeme. Ayrıca bakınız: "classified matter"

RESTRICTED AIR CARGO : English Turkish military

SINIRLI HAVA YÜKÜ (KRİTİK YÜK):Bak. "cargo"

RESTRICTED AREA (DOD, IADB) : English Turkish military

TAHDİTLİ SAHA (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):
Dost kuvvetlerin birbirlerine müdahalesini önlemek ve asgari düzeye indirmek üzere özel sınırlayıcı tedbirlerin uygulandığı bir bölge (kara, deniz veya hava)
Müsaadesiz girişi önlemek üzere özel tedbirlerin uygulandığı askeri yönetim altındaki bir bölge. Ayrıca bakınız: "air surface zones"; "controlled firing area"; "restricted areas (air) "