Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
ROUTING : English Turkish military

GÖNDERME:Bak. " "routing through channels"

ROUTING INDICATOR : English Turkish military

HABERLEŞME GÖSTERGESİ:Aşağıdaki hususları göstermek üzere tahsis edilmiş harfler grubu: a. Bir yerin coğrafi mevkii. b. Bir komutanlık, faaliyet merkezi veya birliğin coğrafi bir mevkideki sabit karargahı, c. Haberleşme trafiğinin, bandlı aracı şebekeler üzerinden gönderilmesini kolaylaştıracak bir bandlı aracı istasyonu veya yardımcı istasyon genel mevkii

ROUTING SLIP : English Turkish military

EVRAK HAVALE PUSULASI:Gelen evraka iliştirilen pusula. Bu pusula, evrakın nereye ve ne sıra ile gideceğini gösterir

ROUTING THROUGH CHANNELS : English Turkish military

KOMUTA ZİNCİRİYLE GÖNDERME, KOMUTA KANALIYLA GÖNDERME:Bir haberin ilgili makamlar veya kontrol makamları kanalıyla gideceği yere gönderilmesi.

ROVING ARTILLERY : English Turkish military

GEZİCİ TOPÇU:Asıl mevziinden alınıp özel görevlere tahsis edilen topçu. Gezici topçu; düşmanı mevzi ve kuvvet hakkında yanıltmak için, etrafta dolaşarak değişik mevzilerden ateş eder

ROVING GUN : English Turkish military

GEZİCİ TOP:Düşmanı yanıltmak veya taciz etmek üzere etrafta; dolaştırılıp ayrı ayrı mevzilerden ateş ettirilen ! top. Bu toplar, batarya mevziinin gizli kalması gerektiği zaman, düzeltme tanzimi (registration) için kullanılır.

ROW : English Turkish military

SIRA:Kriptografide, sembollerin veya sembol gruplarının yatay sırası. Buna "line" da denir

ROW COORDINATE : English Turkish military

SIRA KOORDİNATI:Bak. "line coordinate"

ROW MARKER (LAND MINE WARFARE) : English Turkish military

MAYIN SIRA İŞARETİ (KARA MAYIN HARBİ):Kara mayın harbinde, mayınların münferit sıralar halinde döşendiği bir mayın sırasının başlangıç ve bitiş noktalarında tabii ve özel şekilde yerleştirilmiş suni işaret. Ayrıca bakınız: "marker (land mine warfare) "

ROW STACK : English Turkish military

SIRA İSTİF:Kapalı depolamada duvardan, açık depolamada depolama sahasının kenarından ara yola doğru uzanan sıralardaki ikmal maddeleri istifi... ing bu istifleme sistemine verilen ad

RUCKSACK : English Turkish military

ARKA TORBASI:Giyecek ve teçhizatı sırtta taşımak için kullanılan, omuz kayışlı, branda veya meşinden yapılmış torba. Bu torba, bazı dağ ve kızak kıtaları tarafından kullanılan bir çeşit arka çantasıdır

RUDDER : English Turkish military

İSTİKAMET DÜZENİ, DÜMEN:Suda veya havada bir araca istikamet vermeye yarayan kısım. Özellikle, bir gemi veya uçağın gerisine menteşelenen ve vasıtayı iki yana çevirmek için kullanılan oynak levha

RUFFLES : English Turkish military

HAFİF TREMOLO:Bir trampetin hafif ve devamlı olarak çalınması. Burada ses, tremolo (roll) daki kadar yüksek değildir

RULES FOR ENGAGEMENT : English Turkish military

HAVA SAVUNMA ATIŞ KURALLARI:Hava savunma topçusunun hava hedeflerine karşı atışını düzenleyen kurallar. Normal olarak, bu gibi kurallar bir harekat alanı veya görev kuvveti komutanı tarafından bildirilir ve bütün ilgili birliklerin sürekli talimatına dahil edilir. RULES OF ENGAGEMENT (AMERİKAN SAVUNMA BAKANLIĞI):MUHAREBE, ÇATIŞMA KURALLARI:Yetkili askeri makam tarafından yayımlanan, ABD kuvvetlerinin karşı karşıya bulunduğu diğer kuvvetler ile çarpışmayı başlatacağı ve/veya sürdüreceği durumları ve sınırlamaları tanımlayan direktifler

RULES OF ENGAGEMENT (NATO) : English Turkish military

YUKARIDA BELİRTİLEN ÇERÇEVEDE NATO'YA BAĞLI KUVVETLER İÇİN GEÇERLİ OLAN DİREKTİFLER:

RUN : English Turkish military

GEÇİŞ:Hareket halindeki bir hedefin, atış sahasından bir defa geçmesi

RUN (DOD) : English Turkish military

MAYIN TARAMA SEFERİ:Mayınların döküldüğü bölgeden, bir tarayıcı-tarama bileşiminin veya teçhizatlarını çalıştıran bir mayın avlayıcısının geçirilmesi. Bu terim, tarayıcıların herhangi bir oluşumunun geçirilmesi için de kullanılabilir

RUN (NATO) : English Turkish military

MAYIN TARAMA SEFERİ:Mayınların döküldüğü bölgeden, bir tarayıcıtarama bileşiminin veya teçhizatlarını çalıştıran bir mayın avlayıcısının geçirilmesi. Bu terim, tarayıcıların herhangi bir oluşumunun geçirilmesi için de kullanılabilir

RUNAWAY GUN : English Turkish military

TETİK LAÇKALIĞI:Bir otomatik silahın arıza nedeniyle tetik bırakıldıktan sonra da atışa devam etmesi

RUNNER : English Turkish military

YAYA HABERCİ:Yaya olarak haber getirip götüren haberci

RUNNING END : English Turkish military

SERİLEN UÇ:Kablonun serilmekte olan ucu

RUNNING FIX : English Turkish military

HAREKET HALİNDE KESTİRME, ÇOK MEVKİ HATTI İLE NOKTALAMA:Aynı zamanda elde edilmemiş iki veya daha çok mevki hattının ortak bir zamana göre ayarlanmış kesişme noktası ve böylece yeterli mevki belirleme usulü

RUNNING FLIGHT : English Turkish military

ÇEKİLME VE TAKİP MUHAREBESİ:Bir tarafın çekilmesi ve diğer tarafın takip etmesi şeklinde vapılan muharebe

RUNNING KEY SYSTEM : English Turkish military

ZİNCİRLEME ANAHTAR SİSTEMİ:Bir şifre sistemi. Bu sistemde, önceden kararlaştırılmış açık metin veya kitap, şifrelemede, zincirleme anahtarın harfleri için bir kaynak olarak kullanılır

RUNNING SPARE : English Turkish military

SARF YEDEK PARÇASI:İcap ettikçe değiştirme parçaları temin etmek üzere, ilk çalışma için gerekli parçalardan ayrı olarak ve çalışır durumdaki bir takım teçhizatla birlikte sevkedilen ambalajlı yedek parça. Örneğin; vakum tüpleri, pil ve fırça