Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SCIENTIFIC AND TECHNICAL INTELLIGENCE : English Turkish military

İLMİ TEKNİK İSTİHBARAT:Aşağıdaki konuları kapsayan dış bilimsel ve teknik bilgilerin yorum, analiz, değerlendirme ve toplanmasından elde edilen istihbarat ürünü; a. Tatbiki mühendislik tekniklerinde ve dış temel ve tatbiki araştırma tekniklerindeki gelişmeler. b. Bilimsel ve teknik özellikler, imkan ve kabiliyetler, silahların silah sistemlerinin, teçhizatın, yabancı askeri sistemlerin sınırlandırılması, geliştirilmesi ve üretimlerinde kullanılan üretim metotları

SCIENTIFIC INTELLIGENCE : English Turkish military

BİLİMSEL İSTİHBARAT:Yabancı memleketlerin bilimsel araştırma ve geliştirme sahasındaki çalışmaları ile ilgili istihbarat veya istihbarat bilgileri. Bak. "intelligence", "scientific and technical intelligence"

SCOPE : English Turkish military

DÜRBÜN:Bak. "telescope"

SCORE : English Turkish military

NOT, SAYI:Uygulanan testlerde; şahısların bilgi ve kabiliyet derecelerini kıymetlendirmek için verilen not. Bak. "raw score", "concerted score" ve "standart score"

SCORE BOOK : English Turkish military

ATIŞ CÜZDANI:Ders atışlarında, erlerin yaptıkları atışları kaydetmeye yarayan ve gerisinde bir vuruş işaretleme hedefinin (recording target) resmi bulunan cüzdan

SCORPION : English Turkish military

SCORPION (UÇAĞI):Her türlü havada hareket kabiliyetine sahip, çift turbojet motorlu bir önleme uçağı. Silahları, nükleer veya nükleer olmayan harp başlıklı havadan havaya roketlerden ibarettir. F-89 olarak tanınır

SCOUT : English Turkish military

KEŞİF ERİ:Arazide bilgi toplayan şahıs, düşman hakkında bilgi toplamak üzere bir mıntıka keşfeden ve bu maksatla eğitim görmüş gözetleyici

SCOUT AIRPLANE : English Turkish military

DONANMA KEŞİF UÇAĞI:Deniz kuvvetlerine mensup olan ve genel olarak keşif maksadıyla kullanılan uçak

SCOUT CAR : English Turkish military

SKAVT, ZIRHLI KEŞİF ARACI:Makinalı tüfekle teçhiz edilmiş, hafif zırhlı, motorlu araç. Bu araçlar daha çok keşif için kullanılır

SCOUTING COURSE : English Turkish military

KEŞİF ROTASI:Bir keşif uçağının, bir sahayı araştırırken takip ettiği yol

SCOUTING DISTANCE : English Turkish military

KEŞİF ARALIĞI:Keşif hattı üzerinde yan yana bulunan uçakları birbirinden ayıran ve mille hesaplanan aralık

SCOUTING FRONT : English Turkish military

KEŞİF CEPHESİ:Bir keşif hattının çevrelediği sahanın genişliği. Bir keşif cephesi, keşif hattının bir ucunda bulunan gözcünün görebildiği en uzak nokta ile, keşif hattının öbür ucundaki gözcünün görebildiği en uzak nokta arasında bulunan sahasıdır

SCOUTING INTERVAL : English Turkish military

KEŞİF DEVRİYE ARALIĞI:Aynı hat üzerinde devriye uçuşu yapan iki keşif uçağı arasındaki mesafe. Bu terim, yalnız belirli araştırma usullerinde kullanılır

SCOUTING LINE : English Turkish military

KEŞİF HATTI:Keşif uçaklarının, belirli bir plana göre yapacakları keşif hareketlerine elverişli bir düzende, havada tertiplendikleri hayali hat

SCRAM : English Turkish military

Hava önlemesindeki kullanımıyla "ateş açmak üzereyim. Dost kuvvetler belirtilen temastan, bölgeden veya uçaktan uzaklaşsınlar" anlamında bir kod. Geri çekilmenin yönü belirtilebilir. Ateş tipi belirtilir (örnek, scram yakınlığı; tahrik tapalı mühimmatla ateş açmak üzereyim" scram mantarı" özel bir silah ateşlemek üzereyim". )

SCRAM MUSHROOM : English Turkish military

Bak. "scram"

SCRAM PROXIMITY : English Turkish military

Bak. "scram"

SCRAMBLE : English Turkish military

KALKIŞ:Uçağın en kısa sürede kalkışını emreden direktif (genelde yön ve irtifa talimatları takip eder). Bu anlamda bak. "aircraft scrambling"

SCRAP AND WASTE : English Turkish military

HURDA ORDU MALI:İmal edildiği malzemenin sağlayabileceği fayda dışında, başka hiçbir kıymeti olmayan ordu malı. Bak. "nonrepairable property"

SCRAP YARD : English Turkish military

HURDA MALZEME AYIKLAMA YERİ:Hurda malların işe yarayan ve yaramayanlarının ayıklandığı yer. Bak. "scrapping"

SCRAPER : English Turkish military

SKREYPER:Güzergah pürüzlerini kazıyan yol makinesi

SCRAPPING : English Turkish military

AYIKLAMA:Hurda malların, ileride hammadde olarak kullanılmak veya imha edilmek üzere ayrılması veya hazırlanması işlemi

SCREEN : English Turkish military

ÖRTME KUVVETİ, PERDE, EMNİYET ESKORTU:
Bir ana kuvvet veya konvoyu koruyan gemi, uçak ve/veya denizaltılardan oluşan bir kuvvet.
Kartografide, şekil bölgelerini hasıl etmek için gerek mekanik gerekse fotografik olarak örtü ile birlikte kullanılabilecek bir çizgili veya diğer muntazaman şekle havi bulunan cam veya plastik bir film şeridi.
Gözetleme, kamuflaj veya gizlemede, gizlenecek veya kamufle edilecek cisim ile sensör arasında görünen, gözetleme sensörlerine şeffaf olmayan herhangi bir tabii ya da suni madde. Ayrıca bakınız: "concealment".
Ana görevi bilgileri rapor etmek, tanıtmak, gözlemek olan ve yalnız kendi emniyeti için savaşan güvenlik unsuru.
İstek belgesini incelemek: Bir isteğin mahalli kaynaklardan temin edilen maddelerle karşılanıp karşılanamayacağını ve talep edilen şeylere ve dereceye kadar ihtiyaç olduğunu tespit etmek maksadıyla, istek belgesini incelemek.
Blende etmek, Maskelemek: Bir radar cihazındaki arzu edilmeyen eko veya eko karışımlarını ortadan kaldırmak. Bu iş, radarı, derin olmayan bir sütreye yerleştirmek suretiyle yapılır.
Ekran: Bak. "radar screen"

SCREEN COORDINATOR : English Turkish military

PERDE KOORDİNATÖRÜ (VEYA EMNİYET PERDESİ KOMUTANI):Denizcilikteki kullanımıyla, örtme ile ilgili komutanlık görevlerini ifa etmek üzere Taktik Komutan tarafından tayin olunan subay. Ayrıca bakınız: "screen"

SCREEN-HALF-TONE : English Turkish military

YARI TONLU TRAM:Tram kullanılmak suretiyle bir resmin eşit kesafette fakat değişik ebatlardaki noktalara bölünmesini ve böylece bir renkle basılmasını sağlayan fotoğraf tekniği