English To Turkish
SETTING RING : English Turkish military
TANZİM BİLEZİĞİ, TANZİM HALKASI:Bir mermi tapası üzerindeki sabit bir halkayı kavrayan mekanik bir tapa tanzim makinesinin parçası. Parça, bu kavrayışı ile, tapa içindeki küçük bir halka veya tanzim unsuru dışında, bütün mermiyi ekseni etrafında döndürür. Bu tanzim unsuru; tanzim miktarında yapılması istenen değişiklik meydana gelinceye kadar, tapa tanzim makinesi içindeki ayar halkası vasıtasıyla dönüşten alıkonur. Bak. "adjusting ring"
SETTLEMENT : English Turkish military
KESİN HESAP, TASFİYE, UYUŞMA:Bir sözleşme veya işbirliği dolayısıyla bağlı olan tarafların, hesaplarını karşılaştırarak bir anlaşma ve muvazeneye varmaları
SETTLING ROUNDS : English Turkish military
YERLEŞTİRME ATIMLARI:Bir top kundağı mahmuz ve döşemesini toprağa sıkıca oturtmak için değişik yükseklik açılarından atılan atımlar
SEVENTY FIVE DEGREE LINE : English Turkish military
YETMİŞ BEŞ DERECE HATTI:Son bomba salış hattı (final bomb release line) ile hassas bölge arasında hava savunma toplarının yerleştirildiği mevhum hat. Bu gibi mevzilerden toplar 75 derecelik bir yükselişle düşmanı karşılayabilir ve bomba salış hattı üzerine etkili ateş açabilir
SEVERANCE : English Turkish military
İDARİ KARARLA TERHİS:A. B. D. 'de hükümet tarafından tek taraflı olarak yapılan ve ilgili eratın isteği söz konusu olmayan idari terhis
SEVERANCE ALLOWANCE : English Turkish military
TERHİS ELBİSE BEDELİ:Hizmetten ayrılan erata, şahsi elbise ve eşya temin etmek üzere verilen tahsisat
SEVERANCE-PAY : English Turkish military
KIDEM TAZMİNATI:İdari kararla hizmetine son verilenlere hizmette kaldıkları süre üzerinden verilen tazminat
SEVERE DAMAGE : English Turkish military
CİDDİ HASAR:Teçhizat ve tesislerden faydalanmaya devamlı şekilde engel olan hasar
SEVERELY THREATENED COASTLINE : English Turkish military
CİDDİ ŞEKİLDE TEHDİT EDİLEN KIYI HATTI:NATO bölgesi içinde belirtilmiş bir nükleer taarruz sırasında tahliye edilmesi gereken bir kıyı hattı
SEWAGE DISPOSAL : English Turkish military
LAĞIM BOŞALTMA (İS):Lağım pisliğini yoketme veya faydalanılır hale getirme sistemi
SEXTANT : English Turkish military
SEKSTANT:Esas itibarıyla, seyir subayları (Dz.) ve seyrüseferciler (Hv.) tarafından; güneşin, ayın bir yıldızın veya ufuk yukarısındaki bir gezegenin irtifa ve açısal yüksekliğini ölçmekte kullanılan alet. Tabii ufuk veya tavsiye ruhlusu ufkundan, yardımcı nokta veya yardımcı istikamet hattı olarak faydalanılabilir
SEXTANT ALTITUDE : English Turkish military
SEKSTANT İRTİFASI:Bir sekstan veya oktanla ölçülmüş bir gök yüksekliği; bir suni ufuk veya deniz ufku ile bir gök cismi arasında, düşey bir düzlemle, hiç bir düzeltme yapılmadan ölçülen açı
SH-2 : English Turkish military
Bak. "Sea Sprite"
SH-3 : English Turkish military
Bak. "Sea King"
SHADED RELIEF : English Turkish military
GÖLGELENDİRİLMİŞ KABARTMA:Derecelendirilmiş gölgelerin yüksek bir yerde toplanıp ışık kuzey batıdan gelecek şekilde harita ve şemalarda arazinin 3 boyutlu şeklini gösteren bir katografik teknik. Gölgelendirilmiş rölyef eğrilerle kombinasyon içinde kullanılır. Ayrıca. bak. "hill shading"
SHADOW : English Turkish military
Bak. "trailer aircraft"
SHADOW FACTOR : English Turkish military
GÖLGE FAKTÖRÜ, GÜNEŞ AÇILIMI:Hedef enlemi ve fotoğrafın çekildiği zaman ele alınarak çıkarılan ve gölge uzunluğundan cisimlerin yüksekliğini tespite yarayan bir mültiplikatör faktörü
SHADOW NET : English Turkish military
GÖLGE AĞI:
SHADOW NETS : English Turkish military
GÖLGE AĞLARI:
SHADOW PRICE : English Turkish military
GÖLGE FİYAT:
SHAFT : English Turkish military
SIĞINAK BACASI:Gömme sığınaklarda, havalandırma maksadıyla kullanılan ve acil hallerde çıkış yeri olarak ta faydalanılan menfezler
SHAFT CASES : English Turkish military
SIĞINAK BACA KASLARI:Sığınak bacası boşluğuna yerleştirilen standart ölçülü çerçeveler
SHAKE-TABLE TEST : English Turkish military
TİTREŞİM MASA DENEYİ:Bir alet ana parçasının; bir füze veya diğer aracın fırlatılması sırasında maruz kaldığı şartlardan birini taklit eden bir vibratöre yerleştirildiği bir laboratuar deneyi
SHALLOW CONNECTING TRENCH : English Turkish military
SÜRÜNME HENDEĞİ:Vakit darlığı yüzünden derinleştirilmemiş ve sadece sürünmeye elverişli olacak kadar kazılabilmiş irtibat hendeği
SHALLOW FORDING : English Turkish military
SIĞ SUDAN GEÇME KABİLİYETİ:Su geçirmez şekilde imal edilmiş bir kara aracı veya kundağı motorlu topun, tekerler veya paletleri yerle temas halinde olduğu halde özel bir su geçirmez kit olmadığı halde bir su engelini aşma kabiliyeti. Ayrıca bakınız: "deep fording", "flotation"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani