English To Turkish
INCUBATE : English Turkish Medicals
Bir hastalığın bedene girmesiyle arazının meydana çıkması arasındaki müddet zarfında gelişmek (mikroplar)
INCUBATION : English Turkish Medicals
Bir hastalık mikrobunun bedene girmesiyle arazının meydana çıkması arasındaki müddet, kuluçka devresi, enkübasyon
INCUBATOR : English Turkish Medicals
İçi daima tabii vücut hararetini muhafaza eden ve vakitsiz doğmuş çocukları koymak için kullanılan kutu biçiminde bir cihaz
INCUBUS : English Turkish Medicals
Kabus;
Ağırlık basması
INCUDAL : English Turkish Medicals
Örs kemiğe ait
INCUDECTOMY : English Turkish Medicals
Örs kemiğinin ameliyatla çıkarılması
INCUDIFORM : English Turkish Medicals
Örs ş eklinde, örsbiçim
INCUDOMALLEAL : English Turkish Medicals
Örs kemiği ve malleusa ait
INCUDOSTAPEDIAL : English Turkish Medicals
Örs ve üzengi kemiklerine ait
INCURABLE : English Turkish Medicals
Şifa bulmaz, iyi olmaz (hasta), tedavi edilmez (hastalık)
INCUS : English Turkish Medicals
Örs (kemik)
INDAGATION : English Turkish Medicals
Dikkatle araştırma, titizlikle muayene
INDENIZATION : English Turkish Medicals
Bakınız: innidiation
INDENTATION : English Turkish Medicals
Çentikleşme, çukurlaşma, çukur meydana getirme;
Çentik çukur, çukurluk
INDEX : English Turkish Medicals
(indicis).
İşaret (şahadet) parmağı;
Herhangi bir parçanın standard bir büyüklüğe oranını veren rakam;
İşaret
INDEXOMETER : English Turkish Medicals
Sıvının ışını kırma derecesini ölçen alet
INDICAN : English Turkish Medicals
n.a) Çivit bitkisinden elde edilen bir glikozid (C26H3). b) İdrar ve terde bulunan bir madde (C6H7NSO4)
INDICANEMIA : English Turkish Medicals
Kanda indikan bulunuşu
INDICANURIA : English Turkish Medicals
İdrarda fazla miktarda potasyum tuzu bulunması
INDICATION : English Turkish Medicals
Endikasyon: Bir ilacın hangi hastalıklara ve hangi şekilde uygun olacağını bildirir;
Bir ameliyatın ne gibi şartlar altında gerektiğini bildirir
INDICATOR : English Turkish Medicals
Asit veya alkali mevcudiyetini bildiren ecza, endikatör
INDIFERENCE : English Turkish Medicals
Belli bir yöne eğilim göstermeme hali, yansızlık;
Hissizlik, duygusuzluk, kayıtsızlık
INDIFFERENT : English Turkish Medicals
Belli bir yöne eğilim göstermeyen, yansız, tarafsız;
Hissiz, duygusuz, kayıtsız
INDIGENOUS : English Turkish Medicals
Yerli;
Tabiî, fitrî, endijen
INDIGESTIBLE : English Turkish Medicals
Hazmolunmaz
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani