English To Turkish
INDIGESTION : English Turkish Medicals
Hazımsızlık, dispepsi, apepsi
INDIGITATION : English Turkish Medicals
Aynı oluşumun bir parçasının diğer bir parçası içine, eldiven parmağı şeklinde geçmesi, invajinasyon, özellikle barsak invajinasyonu;
Liflerin karşılıklı birbirine kenetlenme göstermesiyle belirgin kirişin kasa tutunma şekli
INDIGO : English Turkish Medicals
n.Çivit
INDIGURIA : English Turkish Medicals
İdrarda indigo bulunuşu
INDIRECT : English Turkish Medicals
Dolaylı, aracılı, indirekt
INDISCRIMINATE : English Turkish Medicals
Rastgele yerleşen, vücut kısımlarını gelişigüzel tutan
INDISPOSITION : English Turkish Medicals
Hafif seyreden hastalık hali, kırıklık, keyifsizlik
INDIUM : English Turkish Medicals
In sembolü ile bilinen, atom no: 49 ve atom ağırlığı:
82 olan kimyasal element, indiyum
INDIVIDUAL : English Turkish Medicals
Kişi, fert;
Kişiye has, kişisel;
Tek, ayrı, yalnız
INDIVISIBLE : English Turkish Medicals
Kendisintden daha ufak parçaya ayrılmaz, bölünmez
INDOLE : English Turkish Medicals
Proteinlerin kokuşmasından açığa çıkan fena kokulu bir madde
INDOLENT : English Turkish Medicals
Ağrısız, acısız;
Gayrifaal
INDOMETHICIN : English Turkish Medicals
İltihab giderici özellikleri olan ağrı kesici bir ilaç
INDOXYL : English Turkish Medicals
İdrarda bulunan yağlı bir madde, indoksil (C8H7NO)
INDOXYLEMIA : English Turkish Medicals
Kanda indoksil bulunuşu
INDOXYLURIA : English Turkish Medicals
İdrarda fazla miktarda indoksil bulunuşu
INDUCED : English Turkish Medicals
Sun'i olarak başlatılmış, uyarılarak meydana getirilmiş
INDUCTION : English Turkish Medicals
Elektrikle veya mıknatıslı bir maddenin diğer bir maddeye yaklaştırılmasıyla ikinci maddede mıknatıs veya elektrik meydana getirme, indükleme, endüksiyon;
Bir embriyonda muhtelif doku ve organların yerli yerinde ve normal olarak oluşumunu sağlama;
Sebep olma
INDUCTOR : English Turkish Medicals
Bir elektrik cihazının indüksiyon usulü ile tesir yapankısmı, endüktör
INDUCTOTHERM : English Turkish Medicals
Elektrik endüksiyonu ile yüksek beden harareti meydana getiren cihaz, endüktoterm
INDUCTOTHERMY : English Turkish Medicals
n.Endüktoterm cihazı ile sun'i hararet meydana getirilmesi, endüktotermi
INDURATED : English Turkish Medicals
Sertleşmiş;
Sert
INDURATIO : English Turkish Medicals
Doku ve organların sertleşmesi (müzmin iltihaplardan sonra olduğu gibi)(. indurasyo
INDURATION : English Turkish Medicals
Bakınız: induratio
INDURATIVE : English Turkish Medicals
Sertleşme ile ilgili;
Sertleşme gösterern;
Sertleşmeye sebep olucu, sertleştirici
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani