Multilingual Turkish Dictionary English

RUBBER-STAMP : English Turkish Redhouse

ub.ber-stampr^bırstämp' fiil, konuşma dili düşünmeden onaylamak

RUBBERISE : English Turkish Redhouse

ub.ber.iser^b'ırayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız rubberize

RUBBERIZE : English Turkish Redhouse

ub.ber.izer^b'ırayz fiil
lastik kaplamak.
kumaşı su geçirmez hale koymak

RUBBING ALCOHOL : English Turkish Redhouse

tuvalet ispirtosu

RUBBISH : English Turkish Redhouse

ub.bishr^b'îş isim
çerçöp, süprüntü, döküntü.
saçma, saçmalık

RUBBISH BIN : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesiçöp kutusu

RUBBLE : English Turkish Redhouse

ub.bler^b'ıl isim
moloz.
blokaj için kullanılan taşlar, blokaj taşları

RUBICON : English Turkish Redhouse

Ru.bi.conru'bîkan isim bakınız cross the Rubicon

RUBRIC : English Turkish Redhouse

u.bricru'brîk isim
eski kitaplarda kırmızı harflerle basılan kısım.
yasa tasarısı başlığı.
bölüm başlığı.
bölüm.
kırmızı renk

RUBY : English Turkish Redhouse

u.byru'bi isim
yakut.
yakut rengi. sıfat kırmızı, lal

RUCKSACK : English Turkish Redhouse

uck.sackr^k'säk, rûk'säk isim sırt çantası

RUCKUS : English Turkish Redhouse

uck.usr^k'ıs isim, konuşma dili çıngar; arbede

RUCTION : English Turkish Redhouse

uc.tionr^k'şın isim, konuşma dili çıngar, gürültülü kavga

RUDDER : English Turkish Redhouse

ud.derr^d ır isim dümen

RUDDY : English Turkish Redhouse

ud.dyr^d'i sıfat
kırmızı, al.
al yanaklı

RUDE : English Turkish Redhouse

uderud sıfat
kaba.
terbiyesiz, edepsiz.
kaba saba.
ilkel.
sert, şiddetli

RUDIMENTARY : English Turkish Redhouse

u.di.men.ta.ryrudımen'tıri sıfat
temel.
gelişmemiş

RUDIMENTS : English Turkish Redhouse

u.di.mentsru'dımınts isim esaslar, ilkeler, temel bilgiler

RUE : English Turkish Redhouse

ueru isim sedefotu

RUE THE DAY ONE WAS BORN : English Turkish Redhouse

doğduğuna pişman olmak

RUEFUL : English Turkish Redhouse

ue.fulru'fıl sıfat
yalandan hüzünlü.
üzücü; hazin; hüzünlü

RUFFIAN : English Turkish Redhouse

uf.fi.anr^f'iyın, r^f'yın isim kabadayı, külhanbeyi

RUFFLE : English Turkish Redhouse

uf.fler^f'ıl fiil
buruşturmak.
kabartmak.
karıştırmak.
büzmek.
rahatını bozmak, rahatsız etmek. isim fırfır, farbala

RUFFLE SOMEONE'S FEATHERS : English Turkish Redhouse

irini kızdırmak

RUG : English Turkish Redhouse

ugr^g isim
halı.
yaygı (kilim, cicim v.b.)