Multilingual Turkish Dictionary

English

English
KAZAKH : English Turkish Redhouse

Ka.zakhkazak' isim, sıfat
Kazak.
Kazakça

KAZAKHSTAN : English Turkish Redhouse

Ka.zakh.stankazak'stan isim Kazakistan

KAZAKSTAN : English Turkish Redhouse

Ka.zak.stankazak'stan isim bakınız Kazakhstan

KEEL : English Turkish Redhouse

keelkil isim gemi omurgası, karina. fiil alabora etmek

KEEL OVER : English Turkish Redhouse

alabora olmak.
birden devrilip düşmek

KEELAGE : English Turkish Redhouse

keel.ageisim liman resmi

KEEN : English Turkish Redhouse

keenkin sıfat
keskin, sivri.
acı.
sert, şiddetli, keskin.
kuvvetli, yoğun.
gözü açık, zeki.
doymak bilmez (iştah)

KEEN ON : English Turkish Redhouse

konuşma dili-e çok hevesli,
e meraklı,
e düşkün

KEEN ON ACTING : English Turkish Redhouse

aktörlüğe hevesli

KEENLY : English Turkish Redhouse

keen.lyzarf
şiddetle.
şevkle

KEENNESS : English Turkish Redhouse

keen.nessisim
keskinlik.
şiddet.
düşkünlük, merak.
zekâ, akıllılık

KEEP : English Turkish Redhouse

keepkip fiil (kept)
tutmak, saklamak.
(dükkân) sahibi olmak, işletmek.
beslemek

KEEP A CIVIL TONGUE IN ONE'S HEAD : English Turkish Redhouse

terbiyeli bir şekilde konuşmak: I'll thank you to keep a civil tongue in your head! Terbiyeni takın!

KEEP A JOURNAL : English Turkish Redhouse

günlük tutmak

KEEP A LOW PROFILE : English Turkish Redhouse

dikkati çekmemeye çalışmak, sivri olmamaya çalışmak, göze batmamaya çalışmak

KEEP A SECRET : English Turkish Redhouse

sır saklamak/tutmak

KEEP A STIFF UPPER LIP : English Turkish Redhouse

konuşma dili(zor bir durumda iken) duygularını örtbas etmek

KEEP A STRAIGHT FACE : English Turkish Redhouse

hiç gülmemek, ciddiyetini korumak, istifini bozmamak

KEEP A TAB ON : English Turkish Redhouse

-i takip etmek,
i izlemek;
i gözetlemek

KEEP ABREAST OF : English Turkish Redhouse

yeni gelişmeleri öğrenmek, olan biteni öğrenmek

KEEP ACCOUNT OF : English Turkish Redhouse

-i aklında tutmak

KEEP AN ACCOUNT OF : English Turkish Redhouse

-in kaydını tutmak,
i kaydetmek,
i not etmek

KEEP AN ANIMAL AT BAY : English Turkish Redhouse

irini/bir hayvanı korkutarak yaklaşıp zarar vermesini önlemek, sindirmek

KEEP AN EAR TO THE GROUND : English Turkish Redhouse

kulağı kirişte olmak, kulağı tetikte olmak

KEEP AN EYE ON : English Turkish Redhouse

-e göz kulak olmak, gözü üstünde olmak