Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ARROYO : English Turkish

n. kuru vadi

ARS POETICA : English Turkish

ars poetica, şiir sanatı

ARSE : English Turkish

n. kıç, göt

ARSE AROUND : English Turkish

v. göt gezdirmek, aylaklık etmek

ARSE LICKER : English Turkish

n. kıç yalayıcı, yalaka

ARSEHOLE : English Turkish

n. göt deliği

ARSELICKER : English Turkish

n. yalaka, (İngiltere İngilizcesi) evetefendimci, yağcı, dalkavuk, yaltakçı davranış ile fayda sağlamaya çalışan kimse

ARSENAL : English Turkish

n. silâh deposu, cephanelik, tophane

ARSENAL : English Turkish

n. mühimmat deposu, silah deposu

ARSENATE : English Turkish

n. arsenat, arsenik ruhu

ARSENIASIS : English Turkish

n. arseniyaz, kronik olan arsenikli zehirlenme

ARSENIC : English Turkish

n. arsenik

ARSENIC : English Turkish

adj. arsenik, arsenikli

ARSENIC ACID : English Turkish

arsenik asit, kristalimsi bileşikler (Kimya)

ARSENICAL : English Turkish

adj. arsenikli, arsenikle ilgili, arsenik içeren (zehirli kimyasal element)

ARSENIDE : English Turkish

n. arsenür, arsenik bileşimi (Kimya)

ARSENIOUS : English Turkish

adj. arsenikli, arsenikle ilgili, arsenik içeren (zehirli kimyasal element)

ARSENITE : English Turkish

n. arsenit, arsenik asit tuzu

ARSENIURETED : English Turkish

adj. arsenik ile bileşik, arsenür üretmek için arsenikle birleşik olan (Kimya)

ARSENIURETTED : English Turkish

adj. arsenik ile bileşik, arsenür üretmek için arsenikle birleşik olan (Kimya)

ARSENOUS : English Turkish

adj. arsenikli, arsenik içeren

ARSEY : English Turkish

adj. arsey, (İngiliz Argosu) dengesiz, durgun, huysuz, aksiliği üstünde; ani çalkantılı ruh hali çalkantıları olan

ARSINE : English Turkish

n. arsin, kimyasal bileşik

ARSIS : English Turkish

n. vurgusuz hece (şiir), ölçünün vurgusuz kısmı

ARSON : English Turkish

n. kundakçılık, kasıtlı yangın çıkarma