Multilingual Turkish Dictionary English

AS LIKE AS TWO PEAS : English Turkish

tıpatıp aynı

AS LIKE AS TWO PEAS IN A POD : English Turkish

ir elmanın iki yarısı gibi, çok benzeyen, huyu suyu aynı olan, tıpkısı, özdeş

AS LONG AS I LIVE : English Turkish

ömrüm oldukça, öleceğim güne kadar

AS LONG AS THERE IS NO : English Turkish

hiç olmayana kadar, hiç var olmayana kadar, hiçbir – kalmayana kadar

AS MAD AS A HATTER : English Turkish

zırdeli

AS MAD AS A MARCH HARE : English Turkish

küplere binmiş, tamamen çılgına dönmüş

AS MANY AS ONE CAN SHAKE A STICK AT : English Turkish

sayılamayacak kadar çok, çok fazla, büyük miktar

AS MANY MORE : English Turkish

adv. bu kadar daha, bir bu kadar daha

AS MEEK AS A LAMB : English Turkish

adj. kuzu gibi

AS MENTIONED : English Turkish

adv. bahsedildiği gibi, daha önce belirtildiği gibi, adlandırıldığı gibi

AS MENTIONED ABOVE : English Turkish

yukarıda bahsedildiği gibi, daha önce bahsedildiği gibi, daha önce yukarıda bahsedildiği gibi

AS MERRY AS A CRICKET : English Turkish

çok neşeli, çok mutlu, çok şen

AS MUCH : English Turkish

kadar, aynı seviyeye kadar; istenilen miktara kadar

AS MUCH AGAIN : English Turkish

ir o kadar daha

AS MUCH AS HE CAN : English Turkish

elinden geldiği kadar, gücü yettiği kadar, yapabildiği kadar

AS MUCH AS POSSIBLE : English Turkish

olabildiğince

AS NEARLY AS I CAN TELL : English Turkish

adv. bildiğim kadarıyla, yaklaşık olarak

AS OBSTINATE AS A MULE : English Turkish

keçi gibi inatçı, çok inatçı

AS OCCASION OFFERS : English Turkish

duruma göre, şartlara göre

prep.
den başlayarak, esnasında;
de;
den,
den itibaren, bir şeyin başladığı veya sona erdiği tarihi veya zamanı belirtmek için kullanılan ifade (örneğin, "Darren 31 Aralık’tan itibaren işine son verdi”)

AS OFTEN AS : English Turkish

sıkça, her ne zaman, sık sık

AS OFTEN AS NOT : English Turkish

sıkça, sık sık, ekseriya

English