Multilingual Turkish Dictionary English

BE THREE SHEETS TO THE WIND : English Turkish

alkolle kendinden geçmek, sarhoş olmak

BE THRILLED : English Turkish

v. etkilenmek

BE THROUGH WITH : English Turkish

ayrılmak, aralarında her şey bitmek

BE THROUGH WITH ONE'S STAR : English Turkish

şanssız olmak, şansız tükenmek, şanssızlığa maruz kalmak

BE THROWN INTO PRISON : English Turkish

hapse atılmak, cezaevine konulmak, tutuklanmak

BE THROWN OFF ONE'S BALANCE : English Turkish

dengesini kaybetmiş olmak, dengesini kaybetmek

BE THROWN UPON ONE'S OWN RESOURCES : English Turkish

v. kendi kendine yetmek, kendi yağıyla kavrulmak

BE THROWN UPON ONESELF : English Turkish

v. kendi kendine yetmek, kendi yağıyla kavrulmak

BE TICKLED : English Turkish

v. gıdıklanmak

BE TICKLED TO DEATH : English Turkish

v. gülmekten ölmek

BE TIED : English Turkish

v. bağlanmak

BE TIED UP : English Turkish

ir şeyle meşgul olmak, zorunlu bir işle meşgul olmak, bir şeye adanmış olmak

BE TIGHTENED : English Turkish

v. gerilmek

BE TIME FOR : English Turkish

v. sırası gelmek

BE TIRED : English Turkish

v. yorulmak, yorgun olmak

BE TIRED OF : English Turkish

v. bıkmak

BE TIRED OF LIFE : English Turkish

v. bezmek

BE TO SEEK : English Turkish

v. eksikleri olmak, eksiği olmak

BE TO THE POINT : English Turkish

v. yerinde olmak, isabetli olmak

BE TOASTED : English Turkish

v. kızarmak

BE TOLD : English Turkish

v. söylenmek

BE TONGUE TIED : English Turkish

v. dili tutulmak, konuşamamak, susmak

BE TOO EXPENSIVE : English Turkish

v. pahalıya mal olmak

BE TOO FAMILIAR : English Turkish

laubali olmak

BE TOO FUSSY : English Turkish

v. ince eleyip sık dokumak