Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BE UNDESIROUS OF : English Turkish

adj. isteksiz olmak, istememek

BE UNEMPLOYED : English Turkish

v. boş gezmek

BE UNFAITHFUL : English Turkish

v. aldatmak

BE UNGRUDGING IN : English Turkish

v. istekli olmak

BE UNMINDFUL OF : English Turkish

v. unutmak, aldırmamak, kayıtsız kalmak

BE UNOBSERVANT OF : English Turkish

v. dikkat etmemek

BE UNRESPONSIVE TO : English Turkish

v. tepkisiz kalmak

BE UNSEATED : English Turkish

v. görevden alınmak

BE UNSPARING IN : English Turkish

v. esirgememek, kaçınmamak

BE UNSUITABLE : English Turkish

v. uymamak

BE UNTIED : English Turkish

v. çözülmek

BE UNWILLING TO DO : English Turkish

v. gönülsüz olmak, isteksiz olmak

BE UNWORTHY OF : English Turkish

v. lâyık olmamak, hak etmemek, değmez olmak

BE UP : English Turkish

ilmek, iyi anlamak

BE UP A GUM TREE : English Turkish

aşı belâda olmak, zor durumda olmak

BE UP AGAINST : English Turkish

v. çatmak, mücâdele etmek

BE UP AGAINST IT : English Turkish

eli darda olmak, para sıkıntısı olmak

BE UP AND RUNNING : English Turkish

v. kullanıma hazır olmak, düzgün ve sorunsuz çalışıyor olmak, düzgün işlemek, düzgün işliyor olmak

BE UP FOR : English Turkish

v. havasında olmak

BE UP IN : English Turkish

iyi yetişmiş olmak, becerikli olmak, uzman olmak, belli bir konuda bilgili olmak, bir işten anlamak

BE UP LATE : English Turkish

v. geç vakte kalmak, geç vakte kadar ayakta kalmak

BE UP ON : English Turkish

iyi yetişmiş olmak, becerikli olmak, uzman olmak, belli bir konuda bilgili olmak, bir işten anlamak

BE UP THE POLE : English Turkish

zorda olmak, zor durumda olmak, sarhoş olmak, çakırkeyif olmak

BE UP TO : English Turkish

anlamak, bilmek, ilgisi olmak, iş çevirmek, kabiliyeti olmak, karışmış olmak, yapıyor olmak

BE UP TO ALL THE DODGES : English Turkish

şeytana külâhını ters giydirmek