Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BEAR TITLE : English Turkish

unvan taşımak, unvan sahibi olmak, rütbe veya başarı nedeniyle övünç unvanı taşımak

BEAR TO THE LEFT : English Turkish

v. sola dönmek

BEAR TO THE NORTH : English Turkish

v. kuzeye yönelmek

BEAR TO THE RIGHT : English Turkish

sağa dönmek

BEAR UP : English Turkish

yardım etmek, destek olmak, dayanmak, neşelenmek

BEAR UP AGAINST : English Turkish

v. dayanmak, cesaretini yitirmemek (karşısında)

BEAR UPON : English Turkish

ilgisi olmak, ilgilendirmek, etkisi olmak, topa tutmak, ateş etmek

BEAR WITH : English Turkish

çekmek, dayanmak, sabretmek

BEAR WITNESS : English Turkish

şahitlik etmek

BEAR WITNESS AGAINST : English Turkish

-e karşı şahitlik yapmak, suçlu olduğunu göstermek amacıyla bir kimseye karşı ifade vermek

BEAR WITNESS TO : English Turkish

tanıklık etmek

BEAR WITNESS TO FACTS : English Turkish

olaylara şahitlik etmek, vukuatlara şahitlik etmek

BEAR-LIKE : English Turkish

ayımsı, ayı gibi, ayıya benzeyen, büyük ve hırçın, aksi, kaba, kavgacı

BEARABLE : English Turkish

adj. katlanılır, dayanılır, çekilir

BEARABLY : English Turkish

adv. dayanılabilir bir şekilde, tolere edilebilir bir şekilde, katlanılabilir bir şekilde

BEARBAITING : English Turkish

n. köpeği ayıya saldırtmak, avlanmış veya akalanmış olan bir ayıya köpeği saldırtmak

BEARBERRY : English Turkish

n. ayıüzümü, yaprağını dökmeyen bir funda türü

BEARCAT : English Turkish

n. var gücüyle kavga eden kimse, şiddetle kavga eden kişi; misk kedisi, kabarık siyah kılları ve kavrama özelliği olan uzun bir kuyruğu bulunan misk kedisi (güneydoğu Asya'ya özgüdür); kızıl panda, görüntüsüyle rakuna benzeyen kırmızımsı kahverengi memeli (Himalayalar'dan Çin'e kadar olan bölgede rastlanır)

BEARCATS : English Turkish

n. Cincinnati Üniversitesi'ndeki (Ohio, ABD) spor takımlarının adı

BEARD : English Turkish

n. sakal; başak dikeni; çapak [müh.]; püskül

BEARD : English Turkish

v. meydan okumak, karşı gelmek

BEARDED : English Turkish

adj. sakallı; püsküllü; çapaklı [müh.]

BEARDED MAN : English Turkish

sakallı adam, sakallı erkek, sakalı olan adam

BEARDIE : English Turkish

n. sakallı, sakallı kimse

BEARDLESS : English Turkish

adj. sakalsız, tüysüz; püskülsüz, toy, köse