Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BOIL : English Turkish

v. kaynatmak, fokurdatmak, haşlamak, kaynamak, fokurdamak, haşlanmak, galeyana gelmek, köpürmek

BOIL AWAY : English Turkish

v. kaynamak, kaynayıp buharlaşmak

BOIL DOWN : English Turkish

v. kaynatıp özünü çıkarmak, özüne indirgemek, özetlemek, kısa kesmek

BOIL DOWN TO : English Turkish

v. demeye gelmek, demek olmak, özü olmak

BOIL OVER : English Turkish

taşmak, köpürmek, galeyana gelmek

BOIL UP : English Turkish

v. coşmak, fokurdamak

BOIL WATER : English Turkish

su kaynatmak, kabarcıklar ve buhar çıkarana kadar bir suyu kaynatmak

BOIL-IN-THE-BAG : English Turkish

daha önceden hazırlanmış yemek, TV yemeği

BOILED : English Turkish

adj. kaynamış, haşlanmış

BOILED BEEF : English Turkish

n. haşlanmış sığır eti

BOILED BEEF AND CABBAGE : English Turkish

n. haşlanmış sığır eti ve lahana

BOILED DINNER : English Turkish

tek kap yemek

BOILED EGG : English Turkish

afadan yumurta

BOILED GRAPE JUICE : English Turkish

n. pekmez

BOILED LOBSTER : English Turkish

n. haşlanmış ıstakoz

BOILED POTATOES : English Turkish

n. haşlanmış patates

BOILED SHIRT : English Turkish

esmi günlerde giyilen gömlek

BOILED SWEET : English Turkish

şekerleme, bonbon

BOILED TONGUE : English Turkish

n. haşlanmış dil

BOILED WATER : English Turkish

kaynamış su, balon ve buhar çıkarana kadar ısıtılmış su

BOILED-DOWN : English Turkish

adj. ana anlamı veya özü ifade eden; özetlenmiş, kısaltılmış, yoğunlaştırılmış, özüne indirgenmiş

BOILER : English Turkish

n. kazan, su ısıtıcısı, kaynatan kimse; haşlanan kümes hayvanı

BOILER PLATE : English Turkish

kazan aynası, kazan levhası, kazan sacı, su ısıtıcısı ve gemi yapımında kullanılan kalın teneke; şablon, örnek, kalıp, temel yapı için kullanılan belge (gazete veya dergilerde); tekrar kullanılmak üzere bir Word işlemcinin hafızasında saklı tutulan metin parçası (Bilgisayar)

BOILER ROOM : English Turkish

n. kalorifer dairesi, kazan dairesi, bir veya daha fazla kazanın bulunduğu alan; (Gayriresmî) tahvil satmak için telefon aracılığıyla yoğun baskılı satış taktikleri kullanan yasadışı borsacıların çalıştığı oda

BOILER SUIT : English Turkish

n. işçi tulumu