English
BOX BARRAGE : English Turkish
n. sürgü ateşi
BOX CALF : English Turkish
n. krom tuzlarıyla işlem görmüş ve üzerinde kare şeklinde izler bulunan dana derisi
BOX CAMERA : English Turkish
n. kutu fotoğraf makinesi, kutu kamera, kutu şeklinde basit kamera
BOX CANS : English Turkish
n. ambalaj kutuları, kutu kaplar
BOX CUTTER KNIFE : English Turkish
n. maket bıçağı, toparlanan ağzı olan metal veya plastik düz bıçak, Stanley bıçağı
BOX IRON : English Turkish
n. civata demiri
BOX JUNCTION : English Turkish
n. duruşun yasak olduğu kavşak
BOX LUNCH : English Turkish
n. yemek kutusu, yemek çantası, paket yemek, paketlenmiş yemek, farklı bir yerde yenilmek üzere hazırlanmış hafif yemek; bölümlenmiş kutu içinde paketlenmiş Japon yemeği
BOX NUMBER : English Turkish
posta kutusu numarası
BOX OF JUICE : English Turkish
n. kutu meyve suyu
BOX OFFICE : English Turkish
gişe rekorları kıran
BOX SEAT : English Turkish
loca koltuğu, bir oyun veya spor karşılaşması sırasında iyi bir izleme açısına sahip olan koltuk
BOX SPRING : English Turkish
yatak bazası, kumaş kaplı çerçeveli yatak yayı seti (genellikle destek olsun diye döşeğin altına konulur)
BOX WALLAH : English Turkish
n. hintli seyyar satıcı, seyyar ticari temsilci
BOX-OFFICE BUSTING : English Turkish
ilet satış patlaması, büyük miktarda bilet satışı, yok satma
BOXCALF : English Turkish
n. buzağı derisi
BOXCAR : English Turkish
n. yük vagonu, furgon
BOXED : English Turkish
adj. kutulanmış, kutuya konulmuş, ambalajlanmış; (Argo) uyuşturucu ile kendinden geçmiş, uçmuş
BOXEN : English Turkish
adj. şimşirden yapılmış
BOXER : English Turkish
n. boksör, bokser (köpek); şort kilot
BOXER PROTOCOL : English Turkish
Boxer İsyanı, 1901 yılında Çin ile 11 Batı ülkesi arasında yapılan ve Çin'in uluslararası bir denetimi ve Boxer İsyanı sırasında uğranılan zararları tazmin etmeyi kabul ettiği anlaşma
BOXER REBELLION : English Turkish
Boxer İsyanı, Çin'deki batılı varlığına karşı 1900 yılında Çinli bir halk grubunun çıkardığı isyan
BOXER SHORTS : English Turkish
oxer külot
BOXERS : English Turkish
n. baksır şort, baksır iç çamaşırı, şort şeklinde ve bol erkek iç çamaşırı
BOXHAUL : English Turkish
v. gemiyi çevirmek, geminin yönünü değiştirmek, orsada boca ve pupa ederek gemiyi tekrar orsaya getirmek (Denizcilik)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani