English
BRAAI : English Turkish
n. (Güney Afrika) barbekü, ızgara, közleme, ızgarada pişirilmiş yemek (et tavuk vs); barbekü partisi, ızgarada pişirilen yiyeceklerin tüketildiği açık hava partisi
BRAAI : English Turkish
v. (Güney Afrika) barbekü, ızgara, közleme, ızgarada pişirilmiş yemek (et tavuk vs
BRAAIVLEIS : English Turkish
n. (Güney Afrika) barbekü, ızgara, közleme, ızgarada pişirilmiş yemek (et tavuk vs); barbekü partisi, ızgarada pişirilen yiyeceklerin tüketildiği açık hava partisi
BRABANT : English Turkish
n. bir soyadı; orta Belçika'da bir il;
1830 yılları arasında batı Avrupa'da varlık göstermiş bir düklük (günümüzde Hollanda ve Belçika arasında bölünmüştür)
BRABBLE : English Turkish
n. kavga, dalaşma, didişme, tartışma, önemsiz bir şey için yapılan kavga
BRABBLE : English Turkish
v. ağız kavgası yapmak, ağız dalaşına girmek, atışmak
BRACE : English Turkish
n. matkap kolu, destek, bağ; çift, iki; pantolon askısı; prasya (gemi)
BRACE : English Turkish
v. desteklemek, güçlendirmek; bağlamak; canlandırmak, neşelendirmek, zindeleştirmek
BRACE AND BIT : English Turkish
n. el matkabı, el delgisi
BRACE ONESELF FOR SMTH : English Turkish
v. kendini hazırlamak, hazırlıklı olmak
BRACE UP : English Turkish
v. kuvvetlendirmek, neşelendirmek
BRACELET : English Turkish
n. bilezik
BRACELETS : English Turkish
n. kelepçe
BRACER : English Turkish
n. destek; canlandırıcı içki, tonik
BRACERO : English Turkish
n. Birleşik Devletler'de günübirlik kiralanan Meksikalı işçi
BRACES : English Turkish
n. pantolon askısı
BRACHIAL : English Turkish
adj. kol ile ilgili
BRACHIALGIA : English Turkish
n. brakiyalji, üst kol ağrısı
BRACHIATE : English Turkish
adj. dalları geniş ve karşılıklı olan
BRACHIATED : English Turkish
adj. dallı, dalları olan, dallandırılmış
BRACHIATING : English Turkish
adj. dallandırma, dallanma, dallanıp budaklandırma, dallanıp budaklanma, bölünme, dağılma
BRACHIATION : English Turkish
n. dallandırma süreci, dallanma süreci, dallanıp budaklandırma işlemi, dallanıp budaklanma işlemi, bölünme işlemi, dağılma süreci
BRACHIATOR : English Turkish
n. dallanıp budaklanarak ilerleyebilen hayvan
BRACHIOPOD : English Turkish
n. duyarlarına yakın kaburgaları bulunan omurgasız
BRACHIUM : English Turkish
n. brakiyum, pazı, üst kol (Anatomi)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani