English
BURLADERO : English Turkish
n. (boğa güreşinde) gerisinde matadorun kendisini boğadak koruyabilmesi için arenanın duvarından çok uzakta olmayan ve arena duvarına paralel yerleştirilen tahta bariyer
BURLAP : English Turkish
n. çuval bezi
BURLESQUE : English Turkish
n. vodvil [tiy.], taşlama, yerme, alaylı taklit, striptizli ve taşlamalı gösteri
BURLESQUE : English Turkish
adj. taklit ederek alay eden, gülünç, komik
BURLETTA : English Turkish
n. eğlendirici bir hikaye çizgisi ile hafif/yumuşak opera
BURLEY : English Turkish
n. ince yapraklı tütün/puro türü
BURLINESS : English Turkish
n. boğukluk, kısıklık, beceriksizlik, aksilik, kaslılık
BURLINGTON : English Turkish
n. Vermont'un (ABD) en büyük şehri; Iowa'da Mississippi Nehri'nin (ABD) batı kıyısında bir şehir ve liman; güney Ontario'da (Kanada) bir şehir
BURLY : English Turkish
adj. iri yarı, güçlü kuvvetli, kapı gibi
BURMA : English Turkish
n. Birmanya
BURMA ROAD : English Turkish
Burma Yolu, İkinci Dünya Savaşı sırasında Çin'deki müttefik güçlere malzeme taşımak için kullanılmış olan Burma'dan Çin'e kadar uzanan yol
BURMAN : English Turkish
n. birmanyalı
BURMESE : English Turkish
n. Birmanyalı, Birmanya dili
BURMESE : English Turkish
adj. Birmanya ile ilgili
BURMESE CAT : English Turkish
n. Burma kedisi, sarı gözleri ve kısa kılları olan küçük yuvarlak kafalı Asya orijinli bir kedi
BURMESE CITIZEN : English Turkish
n. Burma (güneydoğu Asya'da bir ülke) vatandaşı
BURMESE LANGUAGE : English Turkish
n. Burma dili, Birmanca, Burmese, Myanmar'ın (Burma) resmî dili
BURN : English Turkish
n. yanık, yanma izi, kiremitte pişirme, dere [İsk.], çay
BURN : English Turkish
v. yanmak, tutuşmak, alev almak, yanıp tutuşmak, fazla pişerek yanmak, ışık saçmak, başını yakmak, yakmak, kiremitte pişirmek, öfkelendirmek, kızdırmak, yanıp kül olmak, süratle gitmek
BURN AWAY : English Turkish
oşa harcamak, israf etmek
BURN DAYLIGHT : English Turkish
v. zamanı boşa harcamak; gereksiz işler yapmak; karanlıktan önce ışıkları yakmak
BURN DEBRIDMENT : English Turkish
deri nakli için uygun bir örnek hazırlamak için yanık yaralarından ölü deri dokularının alınması (Tıp)
BURN DOWN : English Turkish
tamamen yanmak, yanıp kül olmak
BURN IN : English Turkish
düzgün çalıştığını doğrulamak amacıyla yeni bir bilgisayarın bir iki günlüğüne çalıştırılması
BURN IN EFFIGY : English Turkish
ir heykel/büst şeklinde yanmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani