Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BUSINESS FIRM : English Turkish

şirket, yasal olarak kurulmuş ticari kişilik

BUSINESS HOURS : English Turkish

açılış saatleri, iş saatleri

BUSINESS INFORMATION : English Turkish

İş Bilgisi, BI, iş yaşamına uygulanan bilgi teknolojisi

BUSINESS IS BUSINESS : English Turkish

iş iştir, işi eğlence ile karıştırmamak en iyisidir, iş başka dostluk başka, bir kimse işi arkadaşlıkla karıştırmamalı

BUSINESS IS DULL : English Turkish

işler kesat, ticari faaliyetler yavaş

BUSINESS LUNCH : English Turkish

iş yemeği

BUSINESS MANAGAMENT : English Turkish

n. işletmecilik

BUSINESS MANAGER : English Turkish

işletmeci

BUSINESS MEETING : English Turkish

iş toplantısı, işle ilgili bir araya gelme, işletmeyi yönetmek için yapılan toplantı/kurul

BUSINESS NATIONAL PRODUCT : English Turkish

ticari sektör tarafından üretilen ticari mal ve hizmetlerin değeri

BUSINESS OFFER : English Turkish

iş teklifi, iş önerisi, bir işle ilgili teklif

BUSINESS ORGANIZATION : English Turkish

iş organizasyonu, şirketlerin ortaklığı, işletme ortaklığı

BUSINESS PARTNER : English Turkish

iş ortağı, bir şirketin ortağı olan kişi, bir şirketin eşit ortağı olan kimse

BUSINESS PARTNERSHIP : English Turkish

iş ortaklığı, bir veya daha fazla ortağın dahil olduğu yasal işletme şekli

BUSINESS PLAN : English Turkish

İş Planı, iş stratejisi (para kazanmak vs için şirketlerin iş operasyonlarında kullanılır)

BUSINESS PLANNING AND CONTROL SYSTEM : English Turkish

İş Planlama ve Kontrol Sistemi, (Bilgisayar) endüstri ve iş yaşamında kullanılmak üzere tasarlanmış (muhasebe, imalat ve yönetim gibi farklı görevler için ayrı uygulamalar içerir), BPCS

BUSINESS PREMISES : English Turkish

iş çevreleri

BUSINESS PROFILE : English Turkish

iş profili, işletmenin temel yapısının ve hedeflerinin tanımlanması

BUSINESS PROFITABILITY : English Turkish

işletme karlılığı, işletmenin sağladığı finansal kazanç derecesi

BUSINESS PROMOTION BANK : English Turkish

yatırım bankası, işletmenin genişletilmesi veya kurulumuna yardım sağlamaya odaklı çalışan banka

BUSINESS RELATIONS : English Turkish

ticari bağlantılar, bir şirket ve müşterileri arasındaki ilişki

BUSINESS RELATIONSHIP : English Turkish

iş ilişkisi, iş faaliyetleri dolayısıyla kurulan irtibat

BUSINESS RISK : English Turkish

yatırım riski, yatırımları kaybetme ihtimali

BUSINESS SAVINGS : English Turkish

giderleri kısma, işletme giderlerinin başarılı bir şekilde kısıtlanması

BUSINESS SECTOR : English Turkish

iş/ticaret sektörü, ticari amaçlar için kullanılan sınıf