English
BUSH LEAGUE : English Turkish
ikinci lig [beysb.]
BUSHBABY : English Turkish
n. hızlı ve ince uzun kuyruklu gece hareketlenen küçük tüylü bir kürke ve iri gözlere ve kulaklara sahip Afrika lemuru
BUSHBUCK : English Turkish
n. beyaz benekli spiral boynuzlu Afrika antilopu
BUSHCRAFT : English Turkish
n. hayatta kalma hünerleri ve bilgisi (Avustralya ve Yeni Zellanda'da kullanılan terim)
BUSHED : English Turkish
adj. bitkin, yorgun, turşu gibi
BUSHEL : English Turkish
n. kile, ölçek (buğday vs.)
BUSHEL : English Turkish
v. biçimini değiştirmek (giysi), tersyüz etmek
BUSHELLER : English Turkish
n. değiştiren veya tamirat yapan kimse
BUSHES : English Turkish
n. çalılık
BUSHFIRE : English Turkish
n. çalı yangını, söndürülmesi güç yangın, ormanlık veya çalılık arazide hızla yayılan kontrol edilemeyen yangın
BUSHHAMMER : English Turkish
n. bir dizi piramidik noktalarla kaplı bir veya iki kare yüzeyi olan metal çekiç (taş oymacılığında/kesmede kullanılan)
BUSHING : English Turkish
n. metal ilave/ek (Mekanik, Elektronik)
BUSHMAN : English Turkish
n. çalılık arazide oturan kimse, ormancı
BUSHMAN : English Turkish
n. ormanda yaşayan kimse
BUSHMASTER : English Turkish
n. iri zehirli yılan
BUSHMEAT : English Turkish
n. av eti, hobi olarak yapılanlar haricinde her tür hayvanın avlanması
BUSHMEN TRIBES : English Turkish
Afrika'nın güneyinde yaşayan kabileler grubu
BUSHRANGER : English Turkish
n. çalılık araziye saklanıp orada yaşayan kanun kaçağı
BUSHVELD : English Turkish
n. Güney Afrika'da işlenmemiş yaban bir bölge
BUSHWA : English Turkish
n. palavra, zırva, değersiz safsata, saçmalık
BUSHWACK : English Turkish
v. sık ağaçlı ormanlarda veya cangıllarda ağaçlar/çalılar arasından patika açmak
BUSHWACKER : English Turkish
n. sık ağaçlı ormanlarda veya cangıllarda ağaçlar/çalılar arasından patika açan kimse; çalılık arazide yaşayan veya yolculuk eden kimse; gerilla, kanun kaçağı
BUSHWHACK : English Turkish
v. sık ağaçlı ormanlarda veya cangıllarda ağaçlar/çalılar arasından patika açmak; çalılık arazide yaşamak veya seyahat etmek; gerilla savaşçısı olmak; pusuya düşürmek, tuzak kurmak
BUSHWHACKER : English Turkish
n. sık ağaçlı ormanlarda veya cangıllarda ağaçlar/çalılar arasından patika açan kimse; çalılık arazide yaşayan veya yolculuk eden kimse; gerilla, kanun kaçağı
BUSHY : English Turkish
adj. çalı kaplı, çalılı, gür, fırça gibi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani