English
CAW : English Turkish
v. gaklamak, ötmek
CAXTON : English Turkish
n. bir soyadı; William Caxton, (
1491), İngiliz bir basımcı ve çevirmen, ilk İngiliz basımcı, ilk kitabı 1474 yılında İngiltere'de bastı; William Caxton tarafından basılan herhangi bir kitap
CAY : English Turkish
n. küçük alçak ada
CAYENNE : English Turkish
n. Fransız Guyanası'nın başkenti
CAYENNE : English Turkish
n. kırmızı biber, arnavut biberi, çok acı biber, iskambil oyunu
CAYENNE PEPPER : English Turkish
kırmızı biber, arnavut biberi, acı biber
CAYMAN : English Turkish
n. timsah, tropikal timsah
CAYMAN ISLANDS : English Turkish
n. Cayman Adaları, Karayip Denizi'nde Küba'nın güneydoğusunda bulunan bir adalar grubu
CAYUGA : English Turkish
n. Cayuga, Cayuga Yerli kabilesinin üyesi kimse
CAYUSE : English Turkish
n. Cayuse, Washington Eyaleti ve Oregon'un (ABD) Cayuse Yerli kabilesini üyesi kimse
CAYUSE : English Turkish
n. Washington Eyaleti ve Oregon'da (ABD) yaşayan bir Yerli kabilesi; Cayuse dili, Cayuse Yerlileri tarafından konuşulan dil
CAYUSE : English Turkish
n. batı Kuzey Amerika Kızılderili midillisi türü
CAÑON : English Turkish
n. kanyon, kanal, su yolu, sel yatağı, derin dar vadi
CB : English Turkish
"bachelor of surgery (cerrahi diploması)", cerrahi diploması; cerrahi mezunu, cerrahi alanında diploma sahibi
CB : English Turkish
"Citizens Band (Sivil Telsiz Bandı)", vatandaşlar ve işyerlerinin (ABD'deki) iki yönlü iletişimi için tahsis edilmiş olan radyo frekansları aralığı; Citizens Band frekansları üzerinde iletişim için kullanılan telsiz alıcısı/vericisi
CBC : English Turkish
"complete blood count (tam kan sayımı)", tüm kan hücre türlerinin sayıldığı kan testi (Tıp)
CBC : English Turkish
n. "Canadian Broadcasting Corporation (Kanada Yayın Kuruluşu)", Kanada radyon ve TV yayın şirketi
CBCM : English Turkish
ir santimetreküp, bir kübün hacmi (uzunluk genişlik ve boyu bir santimetre olan)
CBD : English Turkish
teslimattan önce ödeme
CBFT : English Turkish
ir kübün hacmi (uzunluk genişlik ve boyu bir adım (30,48 cm) olan)
CBI : English Turkish
İngiliz Endüstrisi Konfederasyonu, İngiliz işçi sendikası
CBM : English Turkish
ir metreküp, bir kübün hacmi (uzunluk genişlik ve boyu bir metre olan)
CBS : English Turkish
"Columbia Broadcasting System (Columbia Yayın Sistemi)", ABD radyo ve televizyon yayın ağı
CBT : English Turkish
"Computer Based Training (Bilgisayar Destekli Eğitim)", (Bilgisayar) en azından bir bölümü bilgisayar üzerinden verilen meslekî eğitim
CBW : English Turkish
kimyasal ve biyolojik savaş, konvansiyonel olmayan savaş türü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani