Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CELLULOLYTIC : English Turkish

adj. selülozu hidrolize edebilen (Kimya)

CELLULOSAN : English Turkish

n. hemicellulose (polisakkaritler grubu), hücre duvarları polisakkaritler olan bitki grubu (Kimya)

CELLULOSE : English Turkish

n. selüloz

CELLULOSE ACETATE : English Turkish

n. selüloz asetat karışımı

CELLULOSIC : English Turkish

adj. selüloz içeren

CELOM : English Turkish

n. selom, bir embriyonun vücut boşluğu (Zooloji)

CELOMIC : English Turkish

adj. (Zooloji) selomla (bir embriyonun vücut boşluğu) alakalı

CELSIUS : English Turkish

n. Selsius

CELSIUS SCALE : English Turkish

Celsius Ölçeği, donma ve kaynama noktaları arasında 100 derece olan sıcaklık skalası, santigrat skala (adını Anders Celsius'tan almaktadır)

CELSIUS THERMOMETER : English Turkish

selsiyus termometresi, santigrat termometresi

CELT : English Turkish

n. Hint-Avrupa kökenli kavim, Galya, Breton ve Irlanda neslini olusturan kavim

CELT : English Turkish

n. kelt

CELTA VIGO : English Turkish

İspanyol bir futbol takımı

CELTIC : English Turkish

n. Keltçe

CELTIC : English Turkish

adj. Kelt

CELTIC CULTURE : English Turkish

Kelt kültürü, Avrupa'nın kuzeybatısında yaşamış olan antik halkların izlediği yaşam tarzı

CELTIC LANGUAGES : English Turkish

Kelt dili, Keltçe, Hint-Avrupa dilleri grubu (İrlanda Galcesi, İskoç Galcesi, Galce, Bretonca, Manca ve Korniş dillerini içerir)

CELTICISM : English Turkish

n. kelt gelenek ve deyişleri

CELTUCE : English Turkish

n. kereviz ve marulun ikisininde karakteristiklerini taşıyan marul türü; kerevize benzer sapı olan yenebilen yapraklar

CEMBALO : English Turkish

n. çembalo, klavsen, klavyeli ve telli bir çalgı

CEMBALOS : English Turkish

n. harpsikord, eski tip piyano (müzikal enstrüman)

CEMENT : English Turkish

n. çimento; zamk, tutkal, macun, dolgu maddesi (diş), diş kökünün dışındaki tabaka, dostluk bağı

CEMENT : English Turkish

v. betonlamak, çimentolamak, sağlamlaştırmak, güçlendirmek, pekiştirmek, yapıştırmak

CEMENT MIXER : English Turkish

eton kamyonu, betonu karıştırmak ve taşımak için kullanılan dönen bir tankı olan büyük kamyon

CEMENTATION : English Turkish

n. çimentolama, yapıştırma, sementasyon, tavlama, bağlılık