Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CHINLESS : English Turkish

adj. çatlak olmayan; utangaç, ürkek, kararsız, tereddütlü

CHINNED : English Turkish

adj. bir çenesi olan

CHINO : English Turkish

n. pamuklu malzeme türü

CHINOCK JARGON : English Turkish

Pasifik kuzeybatısında (ABD) konuşulan ve bu bölgenin Yerli dilleriyle Fransızca ve İngilizcenin kombinasyonundan oluşan pidgin (karma) dil

CHINOLINE : English Turkish

n. boya yapımında ve solvent olarak kullanılan kimyasal madde

CHINONE : English Turkish

n. quinone, periyodik doymamış diketon, fotoğrafçılıkta ve boya üretiminde kullanılan sarı kristalize bileşik (Kimya)

CHINOOK : English Turkish

n. Chinook Yerli kabilesi üyesi kimse

CHINOS : English Turkish

n. bir tür pamuklu malzemeden yapılan pantolon

CHINQUAPIN : English Turkish

n. ince uzun yaprakları ve minik yenebilir kabuklu yemiş meyvesi olan kayın familyasından çalımsı kestane; Pasifik sahillerinin derin oluklu kabuğu koyu yeşil yaprakları olan ve yenilemeyen bir kabuklu yemiş veren yaprak dökmeyen ağacı (kayın/akağaç familyasından); ABD'nin güneyinde yukarda sıralanan iki ağacında minik kabuklu kuruyemiş meyvesi (ayrıca chinkapin)

CHINSE : English Turkish

v. bir iskarpela veya bıçak yardımı ile bir geminin bağlantı noktalarına veya çatlaklarına üstüpü sürüp yapıştırmak

CHINSTRAP : English Turkish

n. bir şapka veya bağlığın alt kısmında bulunan emniyet kayışı

CHINTZ : English Turkish

n. basma, perdelik kumaş

CHINTZY : English Turkish

adj. kreton, adi, kötü

CHINWAG : English Turkish

n. gevezelik, çene, çene çalmak, havadan sudan konuşmak

CHIONABLEPSIA : English Turkish

n. kar körlüğü

CHIONODOXA : English Turkish

n. zambak familyasına ait soğanlı bitki

CHIOS ALMOND : English Turkish

n. sakız bademi, diş bademi

CHIP : English Turkish

n. yonga, çentik, çatlak, kırıntı, iz; patates kızartması; fiş, marka, para, mikrodevre (bilgisayar); çöp

CHIP : English Turkish

v. yontmak, çentmek, budamak, dilimlemek, havalandırmak (top), takılmak, alaya almak, kırılmak, kırılgan olmak

CHIP BASKET : English Turkish

n. hasır sepet

CHIP BOARD : English Turkish

n. kötü kalite karton; geridönüştürülmüş kağıttan yapılmış malzeme; atık ağaç ve reçineden yapılmış tahta/mukavva

CHIP CARD : English Turkish

n. çipli kart, akıllı kart, mini işlemci ve hafıza içeren manyetik kart (çeşitli bilgisayar uygulamalarında kullanılır örneğin: kredi kartı, elektronik cüzdan, vb.)

CHIP HAT : English Turkish

n. hasır şapka

CHIP IN : English Turkish

katılmak, söze karışmak, iştirak etmek, sözünü kesmek, lâfa girmek

CHIP OF WOOD : English Turkish

n. odun kıymığı, küçük tahta parçası, kıymık