English
COB : English Turkish
n. mısır koçanı; topak, kerpiç, kısa bacaklı binek atı; küçük yuvarlak ekmek, iri fındık
COB COAL : English Turkish
n. kömür topağı, iri kömür parçası
COB SWAN : English Turkish
n. kuğu (erkek)
COBAIN : English Turkish
n. bir soyadı; Kurt Cobain (
1994), rock and roll müzik grubu "Nirvana"nın silahla intihar eden Amerikalı solisti
COBALT : English Turkish
n. kobalt
COBALT BLUE : English Turkish
adj. kobalt mavisi
COBALT BOMB : English Turkish
n. kobalt bombası
COBB : English Turkish
n. bir soyadı
COBBER : English Turkish
n. (Avustralya'da kullanılan terim) dost, arkadaş, eş, badi
COBBER-DOBBER : English Turkish
n. (Avustralya ve Yeni Zellanda'da kullanılan argo) arkadaşını ispiyonlayan kimse, bir arkadaşına karşı bilgi veren kimse
COBBERDOBBER : English Turkish
n. (Avustralya ve Yeni Zellanda'da kullanılan argo) arkadaşını ispiyonlayan kimse, bir arkadaşına karşı bilgi veren kimse
COBBLE : English Turkish
n. kaldırım taşı, parke taşı, yuvarlak kaya parçası, arnavut kaldırımı
COBBLE : English Turkish
v. taş döşemek, taşla kaplamak; tamir etmek (ayakkabı); pençe vurmak; uyduruvermek; kabaca birleştirmek
COBBLED : English Turkish
adj. parke taşları ile döşenmiş; parke taşlı
COBBLER : English Turkish
n. meyve pastası; ayakkabı tamircis; acemi çaylak; şaraplı bir tür koktely
COBBLER STICK TO YOUR LAST : English Turkish
en iyi bildiğin işlere takıl, hakkında hiçbirşey bilmediğin işlere bulaşma
COBBLER'S WAX : English Turkish
iplikleri mumlamakta kullanılan reçine
COBBLER'S WORKSHOP : English Turkish
ayakkabı tamirhanesi, bir ayakkabıcının ayakkabı imal edip ayakkabıları tamir ettiği yer
COBBLES : English Turkish
n. kömür topakları
COBBLESTONE : English Turkish
n. kaldırım taşı, parke taşı
COBBY : English Turkish
adj. cesur, yiğit; yürekli; canlı, neşeli
COBDEN : English Turkish
n. bir soyadı; Richard Cobden (
1865), serbest ticaretten yana ve korumacılığa karşı durmuş olan Britanyalı bir ekonomist ve devlet adamı
COBDENISM : English Turkish
n. imparatorluğa karşı olan çok ulusçu bir doktrin
COBELLIGERENT : English Turkish
n. ittifak devletlerinden biri, birlikte savaşan devletlerden biri
COBIA : English Turkish
n. koyu çizgili büyük kemikli av veya yemek balığı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani