Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CREDULOUSLY : English Turkish

adv. saf bir şekilde, her şeye inanarak, masumca, safça

CREE : English Turkish

n. Cree kabilesi (orta Kanada'da yaşayan bir Kuzey Amerika Yerli kabilesi) üyesi kimse

CREE : English Turkish

n. orta Kanada'da yaşayan bir Kuzey Amerika Yerli kabilesi

CREE : English Turkish

n. Cree kabilesi (orta Kanada'da yaşayan bir Kuzey Amerika Yerli kabilesi) tarafından konuşulan bir Algonq dili

CREED : English Turkish

n. iman, mezhep, itikat, öğreti, inanç

CREEDENCE CLEARWATER REVIVAL : English Turkish

n. 1960'ları ve 1970'lerin Amerikalı bir rock and roll müzik grubu

CREEK : English Turkish

n. dere; çay; koy; küçük körfez

CREEK INDIAN WAR : English Turkish

Creek Yerli Savaşı, Georgia ve Alabama in
1814 yılları arasında Georgia ve Alabama'da Şef Tecumseh liderliğindeki Creek Yerli kabileleri ile beyaz yerleşimciler arasında yapılmış olan muharebeler serisi (ABD Tarihi)

CREEL : English Turkish

n. balıkçı küfesi, balık sepeti

CREEP : English Turkish

n. emekleme, sürünme, kayma; yayılma, sızıntı; yuva, sığınak; toprak kayması; ürperti, ürperme; yaltakçı; sevilmeyen kimse

CREEP : English Turkish

v. sürünerek ilerlemek, sürünmek, emeklemek; sokulmak; ürpermek; sarılarak büyümek; sızmak

CREEPAGE : English Turkish

n. kayma, sızıntı, yayılma, dağılma, akım kaybı

CREEPER : English Turkish

n. sarmaşık, sürüngen; dalkavuk; yaltakçı; tırmaşık kuşu; krampon (dağcılık)

CREEPERS : English Turkish

n. bebek tulumu

CREEPILY : English Turkish

adv. tüyler ürpertici bir şekilde, ürkütücü bir şekilde, korkutarak, uğursuzca

CREEPINESS : English Turkish

n. tüyler ürpertici durum, sürünme veya emekleme niteliği; ürkütücülük, korkutuculuk; tuhaflık

CREEPING : English Turkish

adj. sürünen

CREEPING : English Turkish

n. sürünen, emekleyen, sarmaşık türünden, ürpertici

CREEPING BARRAGE : English Turkish

n. önde sürünerek ilerleyen asker

CREEPING IN : English Turkish

yavaş yavaş ileri süzülerek, gölge gibi içeri süzülerek, gizlice girerek

CREEPING INFLATION : English Turkish

yavaş yavaş ilerleyen enflasyon, yavaş büyüyen enflasyon

CREEPING THISTLE : English Turkish

n. devedikeni

CREEPY : English Turkish

adj. ürpertici; sürünen, emekleyen; sokulan

CREEPY CRAWLY : English Turkish

örtü böcek, sürünen herhangi bir yaratık (özellikle böcekler hakkında)

CREESE : English Turkish

n. creese, dalgalı bıçak ağzı olan ağır Malezya kaması