Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CRENSHAW MELON : English Turkish

Crenshaw kavunu, pürüzsüz sarı kabuğu ve pembemsi içi olan bir kavun çeşidi

CREOLE : English Turkish

n. Kreole, Avrupa soyundan gelen Batı Yerleşimcileri; Fransız yerleşimcilerin soyundan gelen güney ABD'li veya Karayipli

CREOLE : English Turkish

n. Kreole, Afrika soyundan gelen hakların konuştuğu karma Fransızca dili

CREOLE : English Turkish

adj. Kreole'nin veya Kreole ile ilgili, Kreole'ye özgü; Kreole dilinin veya Kreole diliyle ilgili, Kreole diline özgü

CREOLE : English Turkish

n. creole dili, birkaç ayrı dilin karışımı olan ve kültürler arası ilişkiler sonucu oluşan dil

CREOLE : English Turkish

adj. creole diline özgü, kreole diline ait veya ilgili; biberli ve soğanlı baharatlı domates sosu ile yapılmış

CREOLE INCIDENT : English Turkish

Creole Olayı, (
1842) köle ayaklanması ve ABD gemisi Creole'nin Bahamalar'a kaçırılması ile başlayan ve bunu takiben Birleşik Devletler'in köleleri geri alma teşebbüsüyle sonuçlanan olay

CREOSOL : English Turkish

n. kreozol, güzel kokulu yağlı sıvı (Kimya)

CREOSOTE : English Turkish

n. kreozot, katran ruhu

CREPE : English Turkish

n. krep, bürümcük

CREPE DE CHINE : English Turkish

n. krepdöşin, ince hafif ipek kumaş, çok ince krep kumaşı

CREPE PAPER : English Turkish

krepon kâğıdı

CREPE SHOES : English Turkish

krep tabanlı ayakkabı, pürüzlü tabanı olan ayakkabı çeşidi

CREPE SUZETTE : English Turkish

krepsüzet

CREPERIE : English Turkish

n. creperie, (Fransızca) krep servisi yapan ve uzmanı olan lokanta (küçük ince akıtma)

CREPIDOMA : English Turkish

n. crepidoma, Yunan tapınağının basamaklı temeli (Mimarlık)

CREPITANT : English Turkish

adj. krepitant, çıtırtı sesleri çıkartma eğilimi olan

CREPITATE : English Turkish

v. çatırdamak

CREPITATION : English Turkish

n. çatırdama, hırıltı

CREPUSCULAR : English Turkish

adj. alaca karanlık, alaca karanlıkta çıkan

CREPUSCULE : English Turkish

n. alacakaranlık, tan, akşam karanlığı, gün batımı

CRES : English Turkish

n. cres, sesin aşamalı olarak yükselmesi (Müzik)

CRESCENDO : English Turkish

n. kreşendo

CRESCENDO : English Turkish

adv. kreşendo, artarak, hızlanarak

CRESCENT : English Turkish

n. ayça, yeni ay, hilâl; ay çöreği; türk gücü; İslam alemi