English
CRIBRATE : English Turkish
adj. delikli, kalbur biçiminde, elek gibi; delinmiş; küçük delikleri olan
CRIBRIFORM : English Turkish
adj. delikli, kalbur gibi
CRICHTON : English Turkish
n. bir soyadı; Michael Crichton (1942 doğumlu), pek çok kitabın ("Jurassic Park", "Congo (Kongo)" ve dahası gibi) sahibi ABD'li bir yazar sinema ve televizyon yapımcısı (gözde televizyon dizisi "ER"in yaratıcısı)
CRICK : English Turkish
n. bir soyadı; Francis Crick (
2004), Britanyalı bir biyofizikçi, DNA'nın çifte sarmal yapısını keşfetmesiyle 1962 yılı Nobel Fizyoloji Ödülü sahibi (James Watson ile birlikte)
CRICK : English Turkish
n. adale kasılması, tutulma, boyun tutulması
CRICK IN ONE'S NECK : English Turkish
n. boyun tutulması
CRICK ONE'S BACK : English Turkish
n. sırtı tutulmak
CRICK ONE'S NECK : English Turkish
n. boynu tutulmak
CRICKET : English Turkish
n. cırcırböceği; kriket
CRICKETER : English Turkish
n. kriket oyuncusu
CRICKETGROUND : English Turkish
n. kriket sahası, kriket oynamak için tahsis edilmiş olan saha
CRICOID : English Turkish
adj. yüzük kıkırdak ile ilgili
CRICOID : English Turkish
n. krikoid, yüzük kıkırdak
CRICONDENTHERM : English Turkish
n. cricondentherm, (Kimya) bir maddenin iki halinin de eş zamanlı olarak var olabildikleri maksimum sıcaklık (katı ve sıvı veya sıvı ve gaz gibi)
CRIED BITTERLY : English Turkish
acı acı bağırdı, çok şiddetli haykırdı, çok ağladı
CRIED DESPERATELY : English Turkish
umutsuzca haykırdı, can havli ile bağırdı, umutsuzluktan ağladı
CRIED FOR HELP : English Turkish
yardım için haykırdı, yardım almak için bağırdı
CRIED IN AGONY : English Turkish
ıstırap içinde bağırdı, ağrı nedeniyle haykırdı, şiddetli acı nedeniyle bağırdı
CRIED OUT IN PAIN : English Turkish
acı içinde haykırdı, ağrı nedeniyle çığlık attı, ıstırap içinde haykırdı
CRIED OVER- : English Turkish
ardından gözyaşı döktü,
için sızlandı; yakındı,
için öylendi
CRIED WITH JOY : English Turkish
sevinçten çığlık attı, mutluluktan haykırdı, mutluluk gözyaşları döktü
CRIER : English Turkish
n. haykıran kimse; duyuru yapan kimse, tellal, ilan eden
CRIES WOLF : English Turkish
yalandan yardım istemek, bir kimsenin ihtiyacı olmadığı zaman yardım istemesi, uydurma yardım isteğinde bulunmak
CRIKEY : English Turkish
interj. vay canına, Aman yarabbi! (sürpriz veya dehşete düşme ifadesi); İsa hakkında kullanılan edebi kelam (ılımlı yemin gibi)
CRILLEY : English Turkish
n. bir soyadı; Mark Crilley (1966 doğumlu), "Akiko" adlı Amerikan çizgi roman serisinin yaratıcısı ve yazarı; Jeff Crilley, ABD'li bir gazeteci ve televizyon muhabiri, Emmy Ödüllü bir muhabir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani