English
CRIMBO : English Turkish
n. (Argo) Chrimbo, Noel, İsa peygamberin doğuşu anısına gerçekleştirilen Noel kutlaması (25 Aralık'ta kutlanır)
CRIME : English Turkish
n. suç, cinayet; sabıka; yüz karası; aptallık; cinayet romanı
CRIME : English Turkish
v. suçlu bulmak, cezalandırmak
CRIME AND PUNISHMENT : English Turkish
n. Suç ve Ceza, 1866 yılında Dostoyevsky tarafından yazılmış olan ve parası için yaşlı bir kadını öldüren bir öğrencinin (Raskolnikoff) korku ve pişmanlığını konu alan ünlü bir Rus romanı
CRIME DETECTION : English Turkish
suç araştırması yapma, suç bulma, kanun ihlalleri ortaya çıkarma
CRIME DOES NOT PAY : English Turkish
suçlu eninde sonunda cezasını çeker, suç sonuçlarına katlanma zahmetine değmez, kanun ihlali sıkıntıya girmeye değmez
CRIME SHARK : English Turkish
devamlı suç işleyen kimse, azılı suçlu olan kimse, sürekli suç işleyen kimse
CRIME SPREE : English Turkish
crime spree, birçok suça karışan kişi veya grup
CRIME STORY : English Turkish
n. polisiye film
CRIME SYNDICATE : English Turkish
suç örgütü, yerel organize suç örgütü kontrol eden şebeke
CRIME WATCH : English Turkish
Suç Takibi, polisin suçları çözmeye yardımcı olmaları için izleyicileri kullandığı bir televizyon programı
CRIME WRITER : English Turkish
n. cinayet romanı yazarı
CRIMEA : English Turkish
n. Kırım
CRIMEA PENINSULA : English Turkish
Kırım yarımadası, Karadeniz'in kuzey bölgesinde Ukrayna'da bulunan bir yarımada
CRIMEAN : English Turkish
adj. Kırım, Kırım ile ilgili
CRIMEAN WAR : English Turkish
n. Kırım Savaşı, Rusya bir tarafta ve diğer bazı ülkeler (Büyük Britanya, Fransa, Osmanlı İmparatorluğu ve Sardinya) karşı tarafta olmak üzere
1856 yılları arasında Kırım Yarımadası'nda yapılmış olan savaş
CRIMELESS : English Turkish
adj. masum, suçsuz, suçu olmayan
CRIMEN : English Turkish
n. suç, (Latince) cürüm
CRIMES AGAINST HUMANITY : English Turkish
insanlığa karşı işlenen suçlar, insanoğlunun en temel haklarını çiğneyen eylemler (özellikle savaş sırasında işlenen suçlar)
CRIMEWARE : English Turkish
n. suç yazılımı, çevrimiçi dolandırıcılıkları yemleme ve kimlik tespitini kolaylaştıran yazılım veya programlar dizisi
CRIMINAL : English Turkish
n. suçlu, sabıkalı
CRIMINAL : English Turkish
adj. suç oluşturan, canice; cinayet; ceza
CRIMINAL ACT : English Turkish
cezai suç, cezasının en fazla 3 yıllık hüküm olan kanun ihlali; ciddi suç, topluma karşı işlenen suç
CRIMINAL ACTION : English Turkish
ceza davası, ceza kovuşturması, ceza mahkemesinde talep etme (genellikle devlet veya ulus tarafından)
CRIMINAL APPEAL : English Turkish
ceza davası temyizi, bir hükmün geri alınması için mahkemeye dilekçe vermek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani