Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CROWNING ACHIEVEMENT : English Turkish

parlak başarı

CROWNLAND : English Turkish

n. krallığa ait arazi, (Avusturya-Macaristan’da) vilayetlerden biri, monarşinin en büyük idari bölgeleri

CROWNWORK : English Turkish

n. crownwork, (Diş Hekimliği) diş için yapay kron oluşturan dişçilikle ilgili cihaz

CROWSFOOT : English Turkish

n. düğün çiçeği, bir ot türü

CROZE : English Turkish

n. croze, fıçı ağızlarına oluk kesmek için kullanılan fıçıcı aleti; fıçı üstüne oluk açmak

CROZIER : English Turkish

n. crozier, piskopos asası

CRT : English Turkish

"Cathode Ray Tube (Katot Işınlı Tüp)", yaygın bir bilgisayar ekranı türü (Bilgisayar)

CRUBINE : English Turkish

v. kırıştırmak, buruşturmak

CRUCIAL : English Turkish

adj. çok önemli, kritik; zor; çetrefilli; haç

CRUCIAL FACTOR : English Turkish

çok önemli faktör, belirleyici faktör, kritik sebep

CRUCIAL GAME : English Turkish

kritik oyun, belirleyici oyun, bir takım için çok önemli olan maç

CRUCIAL MATCH : English Turkish

kritik maç, belirleyici maç, bir takım için çok önemli olan maç

CRUCIAL POINT : English Turkish

n. düğüm noktası

CRUCIAL STAGE : English Turkish

kritik evre, önemli aşama, belirleyici evre

CRUCIAL SUPPORT : English Turkish

can alıcı destek, çok önemli olan destek

CRUCIAL VOTE : English Turkish

çok önemli oy, belirleyici oylama, kararı belirleyen oy

CRUCIALLY : English Turkish

adv. önemli bir biçimde, kritik bir şekilde, geniş kapsamlı sonuçları olan bir şekilde

CRUCIALNESS : English Turkish

n. can alıcı olma durumu, ciddiyet, önem, geniş kapsamlı sonuçları olma niteliği

CRUCIAN : English Turkish

n. çin sazanı, havuz balığı, küçük Avrasya sazanı (koyu yeşil sırtı, altın sarısı kenarları ve kırmızımsı yüzgeçleri vardır)

CRUCIATE : English Turkish

adj. çapraz, haç şeklinde, haç biçiminde

CRUCIBLE : English Turkish

n. pota [kim.], pota; zorlu deneme

CRUCIFERAE : English Turkish

n. turpgiller, (Botanik) hardal ve lahana familyası; dört taç yapraklı çiçekleri olan bitkiler

CRUCIFEROUS : English Turkish

adj. turpgillerden, turpgillere özgü

CRUCIFIED : English Turkish

adj. çarmıha gerilmiş, çarmıha çivilenerek idam edilmiş; işkence edilmiş, zulme uğramış

CRUCIFIX : English Turkish

n. haç, hazreti İsa figürlü haç