Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CUTTING OUT : English Turkish

kesip çıkarmak, vücudun bir parçası veya dokusunun ameliyatla alınması, vücut dokusu veya parçasının ameliyatla çıkarılması

CUTTING ROOM : English Turkish

n. kurgu odası, (Sinema) filmi yayına hazırlama odası, filmleri veya kayıtların düzenlendiği yer

CUTTING SALARIES : English Turkish

maaşlardan kesmek, maaşları düşürmek, maaşları azaltmak

CUTTING TOOL : English Turkish

kesme aleti, kesmek için kullanılan kesici alet

CUTTING TORCH : English Turkish

kesme hamlacı, yalazı metal kesmek için kullanılan pürmüz lambası

CUTTING UP : English Turkish

derinden kesme, keskin aletle keserek açma; gösteriş yapma, dümen çevirme

CUTTING WORDS : English Turkish

n. iğneleyici söz, iğneli söz

CUTTINGLY : English Turkish

adv. iğneleyici bir şekilde, alaylı bir biçimde, onur kırıcı bir şekilde, alay ederek

CUTTINGS : English Turkish

n. atık, kumaştan artanlar

CUTTLE : English Turkish

n. mürekkepbalığı, iç kabuğu, büyük gözleri ve çıkıntılı vantuzlar ile donatılmış on tane kolu olan kafadanbacaklı

CUTTLEFISH : English Turkish

n. mürekkepbalığı, supya

CUTTY : English Turkish

n. kısa pipo, kısa tütün piposu; kısa kaşık; hafif ahlaksız kadın (resmi olmayan)

CUTUP : English Turkish

n. şaklaban, fiyakacı kimse, övünen kimse, yüksekten atan kimse

CUTWARE : English Turkish

n. kesme takımı, kesmek için kullanılan aletler (kılıç, bıçak, vs.)

CUTWATER : English Turkish

n. talimar, geminin ön tarafındaki suyu kesen kısmı; köprü ayağına takılan mahmuz veya başka yapı

CUTWORK : English Turkish

n. fisto, tasarımın ilik dikişi şeklinde ve etrafındaki materyalin kesilmiş olarak ortaya çıkarıldığı keten üzerindeki nakış

CUTWORM : English Turkish

n. kemirici kurt, güve larvası

CUVETTE : English Turkish

n. küvet, laboratuvarlarda kullanılan tüp veya kap

CUZ : English Turkish

çünkü, nedeniyle, sonucu olarak (Argo)

CUZCO : English Turkish

n. güney Peru'da bir şehir, Cuzco yönetimi bölgesinin başkenti, antik bir İnka şehrinin bulunduğu alan

CV : English Turkish

"Curriculum Vitae (Kısa Özgeçmiş)", özgeçmiş, bir kimsenin çalışma ve eğitim hayatı geçmişinin kronolojik açıklaması

CVA : English Turkish

"cerebrovascular accident (serebrovasküler olay)", (Tıp) beyinle veya beynin kan damarlarıyla ilgili pek çok sorundan herhangi biri (inme, iç kanama vs gibi)

CVF : English Turkish

"Compressed Volume File (Sıkıştırılmış Hacim Dosyası) ", bir sabit diskin bütün bilgilerini içeren sıkıştırılmış biçimdeki salt okunur dosya

CVS : English Turkish

(Eski) Consumer Value Stores (Tüketici Değeri Mağazaları), Rhode Adası merkezli bir Amerikan ortaklığı, iki ulusal perakendeci eczane zincirinin işletmecisi

CVV : English Turkish

n. "Card Security Code (Kart Güvenlik Kodu)", kredi kartlarında güvenlik amaçlı kullanılan kod, internet üzerinden yapılan işlemlerde sahteciliği azaltma amaçlı olarak kredi karı şirketleri tarafından kurulmuş olan kimlik doğrulama kodu (Card Verification Value {Kart Doğrulama Değeri} olarak da bilinir)