English
CUTBACK : English Turkish
n. eksiltme, azaltma, kesme; hikâyede geriye dönüş, düşüş
CUTDOWN : English Turkish
n. fiyatları düşürmek, indirim yapmak, fiyat indirimi
CUTE : English Turkish
adj. sevimli, şirin, cici; zeki, akıllı, kurnaz
CUTEC : English Turkish
"Cambridge University Technology and Enterprise Club (Cambridge Üniversitesi Teknoloji ve Girişim Kulübü)", teknoloji risk sermayesine odaklı ve yatırımcılar ile endüstri uzmanları arasında karşılıklı etkileşimi destekleyerek akademisyenler ve öğrenciler arasında girişimcilik ruhunu arttırmayı ve ilerletmeyi hedefleyen Cambridge Üniversitesi'nde (İngiltere) yürütülen bir organizasyon
CUTELY : English Turkish
adv. zekice, kurnazca; şirin bir biçimde, sevimlilikle
CUTENESS : English Turkish
n. zekâ, sevimlilik
CUTESY : English Turkish
adj. sevimli , şirin, çok güzel ve sevimli
CUTEY : English Turkish
n. sevimli kimse, hoş kimse, şirin kimse; zekice yapılan dalavere, hile (Argo)
CUTICLE : English Turkish
n. epiderm, üst deri, tırnak çevresindeki ölü deri, kütikül; yaprak üst zarı
CUTICLE SCISSORS : English Turkish
n. manikür makası, manikür pensi
CUTICULA : English Turkish
n. üst deri, bazı böceklerde görülen sert dış kabuk (Entomoloji)
CUTICULAR : English Turkish
adj. kutiküler, üst deriye ait veya ilişkin; üst deriye benzeyen
CUTICULARISATION : English Turkish
n. cuticularisation, sıyrılmış bir bölgeyi epidermis ile kaplama; üst deri kaplanmış olma süreci (ayrıca cuticularization)
CUTICULARISED : English Turkish
adj. üst deri ile kaplanmış, epidermis ile kaplanmış, üst deriye dönüşmüş (ayrıca cuticularized)
CUTICULARIZATION : English Turkish
n. cuticularization, sıyrılmış bir bölgeyi epidermis ile kaplama; üst deri kaplanmış olma süreci (ayrıca cuticularisation)
CUTICULARIZED : English Turkish
adj. üst deri ile kaplanmış, epidermis ile kaplanmış, üst deriye dönüşmüş (ayrıca cuticularised)
CUTIE : English Turkish
n. sevimli kız, çekici kız
CUTIEPIE : English Turkish
n. sevimli şey, çekici kız, güzel kadın, şirin kimse; şekerim, tatlım (sevgi gösteren lakap)
CUTIN : English Turkish
n. kütin, bitkilerde görülen balmumuna bezeyen madde (Botanik)
CUTIS : English Turkish
n. derma, alt deri, kütis
CUTLAS : English Turkish
n. bir çeşit kılıç, kısa kıvrık kılıç
CUTLASS : English Turkish
n. denizci kaması; pala
CUTLER : English Turkish
n. bıçakçı
CUTLERY : English Turkish
n. çatal bıçak takımı; bıçakçılık
CUTLET : English Turkish
n. pirzola, kotlet; külbastı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani