Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CUT THE MELON : English Turkish

kârı paylaşmak

CUT THE MUSTARD : English Turkish

v. başarıya ulaşmak, başarmak, becermek; gereken kalite seviyesine ulaşmak; beklentileri karşılamak; yeterli olmak; istenilen standart performanstan daha iyi olmak

CUT THE PAINTER : English Turkish

ağları koparmak, ilgiyi kesmek

CUT THROAT : English Turkish

n. cani, katil; suikastçı; sert ve hemen şiddete başvuran kimse

CUT THROAT : English Turkish

adj. ölüm saçan, öldürücü; kalpsiz, acımasız; canavar ruhlu

CUT THROUGH : English Turkish

çapraz kesmek, kestirme yol yapmak, daha kısa güzergahtan girmek

CUT TO PIECES : English Turkish

parçalara ayırmak

CUT TO THE LEFT : English Turkish

v. aniden sola sapmak

CUT TO THE QUICK : English Turkish

v. can evinden vurmak, en çok acıtan yere vurmak, hatırını kırmak

CUT TO THE RIGHT : English Turkish

v. aniden sağa sapmak

CUT UNDER : English Turkish

fiyat kırmak, daha ucuza satmak

CUT UP : English Turkish

doğramak, biçmek, parçalamak, yok etmek, mahvetmek, acımasızca eleştirmek, yerden yere vurmak, incitmek, sarsmak, ölmek, davranmak

CUT UP : English Turkish

n. hava atan kimse, gösteriş yapan kimse

CUT UP : English Turkish

v. doğramak, parçalara bölmek; diğerlerini güldürmek; dümen çevirmek, muziplik yapmak

CUT UP FAT : English Turkish

v. zengin ölmek

CUT UP RICH : English Turkish

v. zengin ölmek

CUT UP ROUGH : English Turkish

kızmak, öfkelenmek, hiddetlenmek, sinirlenmek, kavgaya girişmek, yaygara koparmak

CUT-AND-DRIED ANSWER : English Turkish

açık ve net cevap, net cevap, çok açık tam yerinde olan cevap

CUT-OFF SWITCH : English Turkish

acil durum düğmesi, aşırı yüklenmek veya kısa devre durumlarında elektrik devresini kapatmak için kullanılan aygıt

CUTANEOUS : English Turkish

adj. deriyle ilgili, deri, cilt

CUTANEOUS ERUPTION : English Turkish

n. deri erüpsiyonu, isilik, egzama

CUTANEOUSLY : English Turkish

adv. deri yolu ile, cilt aracılığı ile

CUTAWAY : English Turkish

n. caketatay, bonjur

CUTAWAY : English Turkish

adj. kesit

CUTAWAY VIEW : English Turkish

n. kesit görünüş