English
DEFENSIBLY : English Turkish
adv. hak verilir bir biçimde, savunulabilir bir şekilde (savunulabilir olan)
DEFENSIVE : English Turkish
adj. savunma, savunan, koruyan, savunma amaçlı
DEFENSIVE : English Turkish
n. savunma
DEFENSIVE ALERT : English Turkish
savunma uyarısı, beklenmedik bir saldırıyı uzaklaştırmak için hazır olma durumu
DEFENSIVE BATTLE : English Turkish
savunma mücadelesi, askeri bir saldırıya karşı gerçekleşen mücadele, ülkesini veya halkını korumak için gerçekleştirilen savaş
DEFENSIVE DRIVING : English Turkish
defansif sürüş, kazları önleyecek şekilde araba kullanma, dikkatli ve tetikte olarak araba kullanma
DEFENSIVE DRIVING COURSE : English Turkish
defansif sürüş kursu, sürücülerin kazları önleyecek şekilde araba kullanmalarını öğreten kurs (birçok trafik suçu olan sürücülere yönelik)
DEFENSIVE INTERVAL : English Turkish
savunma intervali, bir işletmenin mali istikrarını değerlendirmek için kullanılan ölçü (Muhasebecilik)
DEFENSIVE WAR : English Turkish
savunma savaşı, askeri bir saldırıya karşı gerçekleşen savaş
DEFENSIVELY : English Turkish
adv. savunucu bir şekilde, savunarak, koruyucu bir şekilde
DEFENSIVENESS : English Turkish
n. savunuculuk, tetikte olma niteliği, koruyuculuk, ihtiyatlılık
DEFENSOR : English Turkish
n. savunucu, müdafaa eden kimse, himaye eden kimse, koruyucu
DEFER : English Turkish
v. ertelemek, tecil etmek; uymak; saygı göstermek, riayet etmek, ağırdan almak
DEFER A PAYMENT : English Turkish
ödemenin ertelenmesi, bir ödemeyi daha sonraki tarihe erteleme
DEFERABLE : English Turkish
adj. ertelenebilir, geciktirilebilir, sonraya bırakılabilir, gelecekte bir zamana ertelenebilir
DEFERENCE : English Turkish
n. hürmet, saygı, itaat, riayet; uyma
DEFERENS : English Turkish
adj. deferens, alıp götüren (Latince)
DEFERENT : English Turkish
adj. uyumlu; saygılı; hürmetkâr
DEFERENTIAL : English Turkish
adj. uyumlu; saygılı, hürmetkâr
DEFERENTIALLY : English Turkish
adv. saygılı bir şekilde, hürmetle, saygı ile, şerefle
DEFERMENT : English Turkish
n. ertelenme, vade, tecil
DEFERRABLE : English Turkish
adj. ertelenebilir, vade yapılabilir, tecil edilebilir
DEFERRAL : English Turkish
n. gecikme, erteleme, daha sonraki tarihe alma
DEFERRAL OF DEBT REPAYMENT : English Turkish
orcun geri ödenmesinin ertelenmesi, borcun geri ödenmesinin geciktirilmesi
DEFERRED : English Turkish
adj. ertelenen, gecikmeli, vadeli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani