Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DEFENESTRATION : English Turkish

n. camdan fırlatma, bir kişiyi veya nesneyi pencereden dışarı atmak; (Bilgisayarda) belli bir programın çalışma hızını geliştirmek için Windows ortamından çıkarmak; sürücüden fazla olan materyali silmek

DEFENSE : English Turkish

n. savunma, koruma; davalı, sanık; doğrulama; savunma silahları; defans oyuncusu

DEFENSE ATTORNEY : English Turkish

n. savunma vekili, savunma avukatı, sanık avukatı (Hukuk)

DEFENSE BUDGET : English Turkish

savunma bütçesi, bir ülkenin askeri savunması için ayrılmış olan para kaynakları

DEFENSE COMMITTEE OF THE CABINET : English Turkish

Kabinenin Savunma Komitesi, güvenlik konseyi (güvenlik konularıyla ilgilenmek üzere atanmış hükümet bakanları grubu)

DEFENSE CONDITION : English Turkish

Savunma Durumu, ABD ordusunda savaşa hazırlılık durumu için kullanılan
5 arası ölçek (5= normal hazırlılık durumu, 1= maksimum hazırlılık durumu), DEFCON

DEFENSE DATA NETWORK : English Turkish

Savunma Veri Ağı, ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Ordusu'nun dünya çapındaki iletişim ağı (Telekomünikasyon), DDN

DEFENSE EXHIBIT : English Turkish

savunma delili, savunma yeteneği veya yeni askeri gelişmeler gösterimi

DEFENSE INTELLIGENCE AGENCY : English Turkish

Savunma İstihbaratı Teşkilatı, Birleşik Devletler'deki üst düzey istihbarat örgütü, düşmanın ordusu ve silah kapasitesiyle ilgili olarak ABD ve müttefiki kuvvetlere muharebe desteği sağlayan kurum, DIA

DEFENSE LAWYER : English Turkish

n. savunma avukatı, savunma vekili, sanık avukatı (Hukuk)

DEFENSE LINE : English Turkish

savunma çizgisi, savunulması gerene çizgi veya sınır, korunması gereken hat

DEFENSE MANEUVER : English Turkish

savunma manevrası, savunma hareketi veya taktiği, kendini veya diğerlerini korumak için yapılan hareket

DEFENSE MECHANISM : English Turkish

savunma mekanizması, bir organizmanın kendini koruma reaksiyonu; bir kimsenin hoş olmayan fikirlerden veya dürtülerden kaçındığı ruhsal süreç (Psikanaliz)

DEFENSE OF THE CITIZENRY : English Turkish

n. vatandaşların savunulması, ülke vatandaşlarının düşmana karşı korunması

DEFENSE PANEL : English Turkish

savunma paneli, savunma konuları ile ilgili olan komite

DEFENSE SERVICE LAW : English Turkish

askerlik kanunu, askerlik hizmetine ilişkin kanun

DEFENSE SOURCE : English Turkish

savunma kaynağı, savunmanın geldiği kaynak

DEFENSE WITNESS : English Turkish

savunma tanığı, mahkemede bir tarafı desteklemek için şahitlik yapan tanık

DEFENSELESS : English Turkish

adj. savunmasızlık, korumasız, savunmasız (ayrıca defenceless)

DEFENSELESSLY : English Turkish

adv. savunmasız bir şekilde, korunmasız bir şekilde, kolay incinir bir şekilde, çaresizce

DEFENSELESSNESS : English Turkish

n. savunmasızlık, korumasız ve savunmasız olma niteliği (ayrıca defencelessness)

DEFENSES : English Turkish

n. askeri savunma kaynakları

DEFENSIBILITY : English Turkish

n. savunulabilir olma, savunulabilir olma niteliği, korunabilir olma

DEFENSIBLE : English Turkish

adj. savunulabilir; hak verilir

DEFENSIBLENESS : English Turkish

n. savunulabilirlik, savunulabilir olma, savunulması mümkün olma