Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DEGREASING : English Turkish

adj. yağını alan, yağ giderici görevi olan

DEGREASING : English Turkish

n. yağ giderme, yağ arındırma işlemi

DEGREE : English Turkish

n. derece, lisans, diploma, ünvan, rütbe, karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.]; aşama, evre; sıralı notalar

DEGREE DAY : English Turkish

n. diploma töreni günü

DEGREE OF COMPARISON : English Turkish

n. karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.]

DEGREE OF HARDNESS : English Turkish

n. sertlik derecesi

DEGREE OF HEAT : English Turkish

ısı derecesi, ısı ölçüsü, sıcaklık miktarı

DEGREE OF LATITUDE : English Turkish

n. enlem derecesi

DEGREE OF MATURITY : English Turkish

n. kıvam

DEGREE OF PROOF : English Turkish

kanıt derecesi, inandırıcı kanıt derecesi

DEGREE OF RISK : English Turkish

isk derecesi, risk miktarı, tehlike seviyesi

DEGREE OF SKEPTICISM : English Turkish

şüphecilik derecesi, şüphe miktarı, kuşku miktarı, belirsizlik miktarı

DEGREE OF SOIL : English Turkish

kirletme derecesi, kirlilik miktarı

DEGREE STUDENT : English Turkish

diploma öğrencisi, ileri bir akademik dereceye doğru okuyan öğrenci

DEGREES CENTIGRADE : English Turkish

santigrat derece, 0 derecenin suyun donma noktası ve 100 derecenin ise kaynama noktası olduğu termometre ile yapılan sıcaklık ölçümü

DEGREES FAHRENHEIT : English Turkish

Fahrenhayt derecesi, 32 derecenin suyun donma noktası ve 212 derecenin ise kaynama noktası olduğu termometre ile yapılan sıcaklık ölçümü

DEGREES OF FREEDOM : English Turkish

serbestlik derecesi, herhangi bir sırlamayla bir dağılıma uygulanabilen sınırlanmamış değerler sayısı (İstatistik)

DEGRESSION : English Turkish

n. indirim, vergi indirimi

DEGRESSIVE : English Turkish

adj. azalan oranlı

DEGRESSIVE DEPRECIATION : English Turkish

n. amortisman, azalan oranlı yıpranma payı

DEGRINGOLADE : English Turkish

n. batma, çöküş, gerileme (bir pozisyon kuvvet veya durum ile ilgili)

DEGUST : English Turkish

v. tatmak, yemeğin tadına bakmak, tadın keyfini çıkarmak, beğenerek tatmak, hoşlanmak, tadını almak

DEGUSTATION : English Turkish

n. tatma

DEHISCE : English Turkish

v. tohum kabuğu açılmak, açmak, çatlamak, yarılmak

DEHISCENCE : English Turkish

n. açılma, çatlama